İttifak...Mutabakat... Müttefik... Bunlar siyasi terimler haline geldi. Son seçimde sık sık duymuşunuzdur.
- İttifak kurdular.
- Gizlice mutabakata vardılar.
- Müttefik oldular... vs.
*
Yerel seçime daha 7 ay varken, şimdiden telaşla ittifak arayan muhalif partilere ne dersiniz? Ben şunu derim: “Israrla ittifak arayanlar, kendi güçlerine güvenmiyor demektir.” - Kendi organlarına - Kendi kurmaylarına - Kendi örgütlerine... Güvenmiyor demektir.
*
Peki, o zaman, kendi seçmenlerinde güven kalır mı? Madem iddialı partilersiniz, önce kuyruğu dik tutacaksınız. Ama siz, daha başlangıçta zafiyetinizi ilan ediyor, sonra da moralsiz seçmen’den mucize bekliyorsunuz.
*
Efendim 6’lı değil, 16’lı, 26’lı masa bile kurarız ne demek? “Seninle başka türlü yarışamayız” demek. Aferin size. Yabancı transferler de ister misiniz? Yahu, masanın adına Halil İbrahim Sofrası demeyin bâri.
*
İttifak, sofradaki bir iki eksiği tamamlamak için yapılır. Siz onu hep ana yemek gibi kullandınız ve görgüsüzce servis ettiniz... O 39 milletvekili neyin nesidir?
*
Anlaşılıyor ki sizin derdiniz, zaten seçim kazanmak falan değil. Koltuğu muhafaza etmek. Ne için? Konforlu bir hayat tarzı için. Türk seçmeni, bunu gayet iyi anladı. Merak etmeyin... Gereğini yapacaktır.