Çağrışımlar

Seçilmiş insanların suç işleme yetkisi yoktur. Bakan Bozdağ’ın bu lafı, bize birçok şeyi birden çağrışım ettiriyor.

HDP’nin aklı başında olan kesimi, 28 Belediye’ye kayyum atanmasını eleştirirken seçilmiş insanlardan dem vuruyor. Doğrudur.

Ama hiçbiri seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’na aynı özeni göstermiyor.

Eğer 15 Temmuz girişimi başarılı olsaydı, bu arkadaşlar çıkıp “seçilmiş bir hükümeti indiremezsiniz” diyecekler miydi?

Ön yargılı bir cümle kurduğumun farkındayım. Haksızlık yapmayayım.

Belki de diyeceklerdi: Ama genel karneleri hiç de öyle göstermiyor.

★

Dün 12 Eylül’dü ya...

Oradan aklıma geldi...

Evren Paşa darbe yaptığı zaman iktidar kurmayları “yahu hep bizi mi bulur” diye feryat etmişlerdi.

Yani 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül’ü kastederek.

Aylar sonra rahmetli Ecevit cevap verdi: “Bu def’a da bizi bulsaydı sevinecek miydiniz?”

Ardından da şu laf moda oldu:

- Ben varsam demokrasi vardır, ben yoksam demokrasi yoktur.

★

Bu bakımdan...

HDP’lilerin PKK terörünü kınamalarını ısrarla istemek bile yanlıştır. Zorla kınama olur mu? Olsa da ne kıymeti var?

Kınama, içten ve samimiyse bir anlam ifade eder. Rahat bırakın adamları.

İster kınar, ister kınamaz. Terörle arasına ister mesafe koyar, ister koymaz. Gider, sandıkta hesabını verir.

Fakat şu konuda anlaşamıyoruz: Seçilmiş insanların suç işleme imtiyazı var mı, yok mu?

Var diyorsanız, zaten sözün bittiği yerdeyiz.

Ama yok diyorsanız, bilmem ki tartışmaya nereden başlayacağız...

Zira sizin elinizdeki argümanlar da az sayılmaz.