Kalan notlar

Deniz Baykal ve İsmail Ünal...
Pazartesi günü Antalya ilçelerindeki mitinglerden sonra, gece Antalyaspor-Beşiktaş maçına gidiyorlar.
Sonuç:
Hatıralar sardı 5-1 yanımı.
Baykal hem Antalyalı hem Galatasaraylı. İsmail Ünal, zaten adı üstünde, Beşiktaşlı.
Eski Belediye Başkanı...
Goller gelmeye başlıyor.
1, 3, 5... Neyse, maç bitiyor.
Baykal üzgün ama Ünal’a belli etmiyor.
Ünal demez mi ki:
- 3 gol iyiydi Başkan, 3’ten sonrası fazla oldu.
Baykal:
- İşte şimdi üzüntüm ikiye katlandı.
* * *
Beri tarafta... Trabzon- Gaziantepspor maçı...
Hakemler, stattan çıkamıyor.
Odalarında iki saat mahsur kalıyor.
Neyse ki gecenin ileri bir saatinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, telefonla müdahale ediyor... Ve Hakemler ancak öyle çıkabiliyor.
Düşünün... Bu olaya bile Erdoğan’ın müdahil olması gerekiyor.
Ondan sonra neymiş?
- Diktatörmüş.
Ne yapsın?
- Şeyh uçmaz. Uçururlar.
* * *
Burdan siyasete geçelim.
Dün, 29 Ekim Törenlerini Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu yan yana oturup izlediler.
Ne büyük zulüm.
Sabah akşam karşılıklı hakaret derecesinde atışacaksın, sonra iki saat cezalı gibi yanyana oturacaksın.
Ne derler:
- Şeytan azapta gerek.
Kimbilir.
Belki de küçük bir antrenmandır.
.........
Bayramınız tekrar kutlu olsun...
Yazıyı burada noktalıyorum.
Zira, az sonra muhtarlarla toplantım var.