Giriş
Bu hastalıkların adını, Hollywood yıldızları ile öğrendik. Bruce Willis’in yakalandığı afazi hastalığı, bir tür konuşma bozukluğu. Hastanın algısı da zayıflıyor ve zamanla iletişim kuramaz hale gelebiliyor. Geçen hafta Celine Dion’un da ‘Stiff Person Syndrome’ (Katı Kişi Bozukluğu) hastası olduğu ortaya çıktı. Bu, ‘insanın heykelleşmesi’ olarak da biliniyor. Kişi, ses ve dokunmaya çok duyarlı hale gelip ataklar geçirebiliyor. Hareketleri kısıtlanıyor ve kaskatı kesilebiliyor. Oyuncu Ashton Kutcher da ‘vaskülit’ hastası olduğunu açıkladı.
TEDAVİLERİ YOK
Kan damarlarının iltihaplandığı ve kişinin görme, duyma, yürümesini etkileyen bir hastalıkmış o da. Brad Pitt de ‘prosopagnozi’ adlı bir ‘yüz körlüğü’ hastalığı olduğunu söylemişti. Tanıştığı insanları unutma hastalığı... Afazi, katı kişi sendromu ve ‘prosopagnazi’nin bilinen tedavileri yok. Vaskülitin var. Üstelik bu hastalıklar sandığımızdan çok daha fazla görülüyor. Örneğin sadece ABD’de 1 milyon afazi hastası var. Dünyada 1-2 milyon katı kişi sendromu hastası var. Yılda 20-30 bin kişiye vaskülit teşhisi konuluyor. Her 50 kişiden biri ‘yüz körlüğü’ tanısı alıyor!
DÜNYA BİLİNCİNE KATKI
Bu rahatsızlıkların dünyanın en iyi imkanları içinde yaşayan ünlüleri bulması belki de bir ‘şans’. Bu sayede dünyanın bilinci artıyor. Belki tedavi geliştirilmesi de hızlandırılır. Tıpkı Oscar töreninde ‘saçkıran’ (alopesi) hastası karısıyla dalga geçen sunucuya Will Smith’in attığı tokattan kısa süre sonra o hastalık için mucize bir ilacın geliştirilmesi gibi...
YAŞLI KADINLAR GÜZELLİKTEN ELENİYOR MU?
İsveçli eski süper model Paulina Porizkova, 57 yaşında. İç çamaşırı içinde çok hoş göründüğü bir poz verdi. “Neden belli bir yaşın üzerindeki kadınlara hep zarif, şık ve stil sahibi gibi iltifatlar ediliyor? Bunlar daha çok erkeklere uygun iltifatlar. Sanki belli bir yaştan sonra ‘kadın’ olma ehliyetini kaybediyormuşuz gibi. Belli yaş üzerinde bedeniyle barışık kadınlara da ‘ilgi arsızı’, ‘acınası’ gibi yorumlar yapılıyor. Kendini seksi hisseden yaşlı bir kadına yönelik hakaretlerin nedeni artık üremiyor olmaktan mı? Üremeyen kadın baştan çıkarıcı olamaz mı?” diyor.
‘DOĞURGANKEN SEKSİ DEĞİLDİM’
Porizkova’nın tepkisi şöyle devam ediyor: “Eğer öyleyse, kadın bedenlerinin varlığını sadece erkekleri memnun etmek ve onların soyunu devam ettirmekle tanımlıyoruz. Kendi arzularımız ve memnuniyetimizin hiçbir anlamı yok demektir. Oysa kendimi en az seksi hissettiğim dönemler, doğurganlığımın en yüksek olduğu ve çocuklarımın küçük olduğu zamanlar. Çünkü o zamanlar bedenim bana değil, çocuklarıma aitti. Şimdi yeniden bana ait. Ama bu kez onu saklamam bekleniyor.”
BU YOLU KENDİSİ AÇTI
Birçok itirazına katılıyorum. Ancak kendini ‘sadece’ güzelliğiyle tanımlamış ve hayat boyu hep görüntüsüne övgü almış bir kadının yaşlandığında bunu beklemesi gerçekçi değil. Çünkü zaten bir kadın kendini sadece güzelliğiyle temsil ediyorsa, insanlardaki değerinin değişen görüntüsüyle değişeceğini kabul etmiş oluyor... Ne yazık ki. Bir kadının kazanç amacıyla bedenini ortaya koymaktan başka yapabileceği çok daha iyi şeyleri olduğuna inanıyorum. Umarım bedensel ticaretin her türlüsü son bulur.
