Sadık Gültekin’le Doğru Tercih Aslında bu gazeteye hiç dokunmadınız!
HABERİ PAYLAŞ

Aslında bu gazeteye hiç dokunmadınız!

Bir kitaba, kaleme, deftere, cep telefonuna aslında hiçbir zaman dokunmadınız. Bu yazıyı okuduğunuz gazeteye de hiçbir zaman dokunmadınız, hiçbir zaman da dokunamayacaksınız. Nedenini açıklayalım…

İki cismin birbirine değmesi için ‘aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşması, dokunması, temas etmesi’ gerekir. Bu, gündelik yaşamda kullandığımız bir tanımdır. Ancak bu tanım, fiziksel olarak çok sorunlu ve yanlış bir tanımdır. Birbirine dokunduğunu sandığımız nesnelerin hiçbiri ‘aralık kalmayacak kadar’, yani aralarındaki mesafe ‘sıfır’ olacak düzeyde birbirlerine yaklaşamaz.

Haberin Devamı

Dolayısıyla eğer ‘dokunma’yı birbirine lokasyon olarak yakın olan, temas eden iki cismin birbiriyle etkileşmesi olarak tanımlayacaksak, elbette cisimler birbiriyle etkileşebilir ama bu, gerçekten ‘dokunma’ veya birbirine ‘değme’ değildir! Atomları birbirine ne kadar yaklaştırırsanız yaklaştırın, eğer aralarında bir kimyasal tepkime, etkileşim olmazsa, o atomlar birbirine değmez, üstelik birbirlerini iterler.

İşte bu itmeden dolayı, parmaklarınızın ucunda bir ‘his’, bir deformasyon oluşur. Bu deformasyon, sinir hücrelerinizi tetikler ve beyninize sertlik, kuvvet, basınç gibi bilgiler iletilir. Böylece siz, bir şeylere dokunduğunuzu sanırsınız. Ama atomlarınız aslında hiçbir şeye gerçek anlamda dokunmamıştır, sadece onlarla çakışmıştır. Biz, bu çakışmayı ‘dokunma’ olarak adlandırıyoruz.

***

Örneğin birbirine dokunan bilardo topları için de aynı durum geçerlidir. Dışarıdan bakan biri için bu toplar birbirine dokunuyordur. Ama atomik düzeye indirgediğinizde, hiçbir atomun birbirine dokunmadığını görürsünüz. Aynı durum, bir makasla bir şeyleri kestiğinizde veya bir iğneyi derinize sapladığınızda da geçerlidir.

Makasın atomları kağıt ile iğnenin atomları derinizle asla kaynaşmaz. Olan şey, bunların o atomları kuvvetle farklı yönlere doğru itmesidir. Kimyasal olmayan, sadece fiziksel olan bu etkileşimde, hiçbir şekilde atomlar birbirine gerçek anlamda dokunmaz. Atomların gerçek anlamda birbirleriyle dokunabilmesi için, en azından bir elektron alışverişi, yani kimyasal tepkimenin olması gerekir.

Haberin Devamı

Atom çekirdeklerinin birbirine dokunmasını istiyorsanız, bir nükleer reaksiyon, yani kimyasal bir tepkimenin olması gerekir. Bunlar, fiziksel yakınlaşma ile olabilecek olaylar değilldir. Örneğin parmağınızı ateşe sokup derinizi yaktığınızda, hücrelerinizin atomlarında kimyasal değişimler meydana gelir ya da elinizi asite batıracak olursanız, derinizin kimyası değişir ve gerçek anlamda ‘asit’ olan şeye ‘değmiş’ olursunuz.

Asiti oluşturan atomlar, artık elinizin bir parçası veya eliniz asidik ortamın bir parçasıdır. İşte, gerçek değme budur! Aslında hayatımızda sadece iki kişiye dokunabiliriz; anne ve babamıza. Çünkü bizleri oluşturan sperm ve yumurta, gerçek anlamıyla kimyasal tepkime geçirerek kaynaşır ve birbirlerine dokunur.

Eğer yeni kesilmiş bir hayvanın etini pişirmeden yerseniz, sindirim sürecinde o hayvanın hücreleriyle kimyasal tepkimeye girer ve ona gerçek anlamda dokunmuş olursunuz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder