Şirin Sever Eskisi gibi olamayacağız...
HABERİ PAYLAŞ

Eskisi gibi olamayacağız...

Deprem yaktı, yıktı, geride enkazı kaldı maalesef. Ateş düştüğü yeri yakıyor; o acıyı oradakiler gibi anlamamız, yaşamamız mümkün değil elbette. Ama biz de günlerdir enkaz altındayız. Biz de içimizden fay hattı geçmiş gibi kırıldık orta yerimizden. Evlere/odalara sığamıyoruz, ne yapacağımızı bilemiyoruz, ruh gibi dolanıyoruz ortalıkta, karmakarışığız. Bir taraftan ‘hayatta hiçbir şeyi erteleme, bak bir anda her şey kayıp gidiyor ellerinden’ diyorum kendime; bir taraftan kıpırdayacak gücü bulamıyorum maalesef. ‘Psikolojik felçli’ deniyor bunun adına galiba! Günlerdir bir depremzedenin paylaştığı sözler dönüyor kafamın içinde. Depremin yaşandığı ilk günlerde şunları yazmıştı: “Dünyanın eşyasını aldım evime, son teknoloji küçük ev aletleri...

Haberin Devamı

Marka kıyafetlerle doldurdum dolabımı ama depremden kaçarken ayaklarım çıplaktı. Ne kadar değersizmiş aslında her şey. İnsan denen yaratık ne doymaz, ne açmış. Artık sağ kalan hiç kimse eskisi gibi olamayacak...” Hiç aklımdan çıkmıyor bu sözler.. O kadar işledi ki içime. Nazan Öncel de depremden bir süre önce şöyle bir açıklama yapmıştı hani: “7 senedir kendime hiçbir şey almıyorum, diş fırçası dahil kişisel eşyamı 110 parçaya indirdim. Hafifledikçe rahatladım. Sırada evi 2+1’e indirmek var. Yolun sonunda iki metre yerde yatıyoruz. ‘Ölüm var unutma’ diyorum kendime...” Tam bu kafadayım işte. Eşyalar, kıyafetler, toprak altında kalacak şeyler için yaşamak yerine başka şeylere yatırım yapmanın zamanı. Hayat öğretiyor. ‘Bazen bir musibet, bin nasihatten iyidir’ denir ya, tam da öyle. Anlayana tabii.

Deprem çantası meselesi…

Mesela günlerdir o Erciyes dağı kadar büyük enkaza bakarak şunu düşünüyorum: Başucumda bir deprem çantası olmalı mı? En son arkadaşımın annesi, gece yakalandığı bir sarsıntıda kaçmaya çalışırken ayağının ucundaki deprem çantasını ‘bunu kim koydu buraya?’ diye tekmelemişti de, ordan kaldı aklamda…

Can havliyle kaçmaya çalışırken, deprem çantası aklımıza gelecek mi acaba? Ya da başına yıkılmış enkazın altında, o deprem çantasını açabilecek miyiz? Günlerdir bunu tartışıyoruz çevremdekilerle ama kesin bir cevabı yok kimsenin. Ama şanslıysan, bir yaşam üçgeni oluşturursan, başucunda da çantan varsa, belli süre göçük altında yaşamanı sağlayabilir. Yani önlem önlemdir, kimseye zararı olmaz, tersine faydası olur. Gelgitli ruh halimizde kafada böyle deli sorular dolaşıyor işte!

Haberin Devamı

Neler gördük bu depremde?

  • Hiçbir şeyi ertelememek gerektiğini çünkü çok kolay ölündüğünü...
  • Şu hayatta iyiler ve vicdanlılar kadar kötülerin de olduğunu...
  • Kendi vicdanlarına odaklanmak yerine başkalarının yardım edip etmediğinin çetelesini tutan tuhaf insanlar olduğunu...
  • İyilik etrafında bile buluşamayacak kadar bölünmüş olduğumuzu...
  • Elindekini avucundakini verecek kadar vicdanlı insanların yanında evindeki yırtık ayakkabıları, gece elbiselerini, sökük eşofmanları yardım diye yollayan şuursuzları...
  • ‘İstanbul depremi kapıda, dikkat’ diye uyaran bilim adamlarına ‘sus artık konuşma, moralimiz bozuluyor’ diyenleri..
  • Ev sahiplerinin fırsatçılığını, aç gözlülüğünü...
  • Tuzla buz olan evlere karşılık altındaki porselen mağazasında tek tabağın bile oynamadığı sağlam evleri. Dolayısıyla bunun mümkün olduğunu.. Buna rağmen ‘kader’ lafını dilinden düşürmeyenleri..
  • En kötüsü de olan bitenlerden asla bir şey öğrenemediğimizi gördük. Bir kez daha!

Sahneye geri dönüyorlar

Bir taraftan yaralar sarılırken… Bir taraftan da hayat kaldığı yerden devam etmek zorunda. Ama hayata devam etmek, her şeyi unutmak anlamına gelmiyor. Yol uzun. Bölge halkının insani düzeyde yaşam koşullarına ulaşmasını sağlamak için, sanatçılar yardım alanlarından sahnelere geri dönüyor. Felaketin ilk gününden beri canla başla bölge için çalışan Mert Fırat; kurucusu olduğu DasDas’ta oyunları başlatıyor.

Ay sonuna kadar sahnelenecek tüm oyunlardan elde edilen gelirin tamamı, depremzedeye aktarılacak. BKM de sahneye döneceklerini duyuranlardan. “Gerçekleşecek etkinliklerin gelirini afet bölgesine aktarmak için aldığımız bu kararı destekleyerek sahneye çıkacak tüm sanatçılarımıza yürekten teşekkürler” notuyla yaptı duyuruyu. 6 Şubat’ta ertelen yurt çapındaki etkinlikler, 21 Şubat Salı gününden itibaren yeniden sahnelenmeye başlıyor. Sanat zaten hayatın gerçeklerine katlanabilelim diye yok mu?

Haberin Devamı

Her adımınız depremzede için

Adım atarken bile depremzedelere yardım etmek mümkün. Bir iyilik ve sağlık uygulaması olan Help Steps, atılan adımlarla ihtiyacı olanlara iyilik ulaştırıyor malum. Bu uygulamayı indiren kullanıcılar; cep telefonları cebindeyken yürüdüğünde, koştuğunda ya da bisiklete bindiğinde, attıkları adımları aynı zamanda bir adımsayar olan Help Steps uygulamasında biriktiriyor.

Ardından akşam saat 24:00 olmadan kullanıcılar uygulamaya girip ‘Adımlarımı HS’ye çevir’ butonuna basıyor. Adımları HS puanına dönüşen kullanıcılar, bu puanları isterse biriktiriyor, isterse sivil toplum kuruluşlarına bağışlıyor. Help Steps’in deprem bölgesi için başlattığı ‘Adımlar Türkiye İçin’ kampanyası bugün tamamlanıyor ancak uygulama bir yıllık bütün planlarını ve koordinasyonlarını bölgeye ayıracak. Haydi tabana kuvvet o zaman!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder