Şule Özdemir Alaçatı’da bir sonbahar akşamı dinlediğim şarkı
HABERİ PAYLAŞ

Alaçatı’da bir sonbahar akşamı dinlediğim şarkı

Eskilerden tanıdık bir şarkı duydum oturduğumuz yerde. Alaçatı’da bir Ekim akşamına çok güzel eşlik ediyordu. Şarkının adı neydi diye düşünürken arkadaşım “Deli Mavi” dedi. Tabii ya. Dinlerdim bu şarkıyı, severdim de ama sözlerini hiç bu defaki gibi dinlememiştim. Güzel bir şarkıydı benim için o kadar. Bir ayrılığa mı yazılmış, terk edilişe mi ayırdına bile varamadığım, “zamansız eridik, tükendik” demekle “merhaba” demenin aynı kapıya çıktığı zamanlardan kalmaydı.

Arkadaşım aklımdan geçenleri okumuş gibi “Gençken dinlediğimiz şarkıları bu yaşımızın olgunluğuyla tekrar dinlediğimizde daha çok seviyoruz.” dedi.

Haberin Devamı

Evet, tam da buydu gerçekten. Gençken sadece seviyoruz, yaş aldıkça neden sevdiğimizi biliyoruz. Sözlerdeki hikaye, cümledeki anlam yerine oturuyor. Beden göbek bağını tanır gibi tanıyor, duygular yol arkadaşını bulur gibi buluyor. Yaş almak duygulara anlam katıyor, deneyim denen şey öğretiyor ve sonrasında nerede denk gelirsen gel tanıyorsun o hissiyatı. Belki bir film cümlesinde, belki bir şarkı sözünde. Gençken teğet geçtiğin kelimeler, yaş aldıkça uslu bir parmak dokunuşu gibi dokunuyor geçmişine.

Böyle unuttuğum ve rastgele duyup tekrar sevdiğim kaç şarkı var kim bilir.

Eski şarkıları Çağan Irmak çok güzel kullanırdı filmlerinde. Hazine sandığından çıkmış değerli taşlar gibi parlatırdı tekrar. Çok da uyardı bu şarkılar o filmlere. Issız Adam’ın Anlamazdın’ı mesela. Nadide Hayat’ın O Günler’i, Çemberimde Gül Oya’nın Sessiz Gemi’si. Sonradan öğrendiğimiz, şarkıyı söyleyenden sonradan haberdar olduğumuz şarkılardı bunlar. Çağan Irmak’ın bu şarkıları nasıl bulduğunu hep merak ederdim. Belki ilgisi vardı, belki bu işte ustalaşmış kişilerden destek alıyordu. Her ne şekilde yapıyorsa da güzel iş çıkartıyordu.

Deli Mavi’den nereye geldim. Neyse ben bir spotify açayım. Zaten Melis Sökmen yorumuyla Deli Mavi’yi çoktan listeme eklemiştim.

 Kitap kafeler

Kitap kafeleri seviyorum. Hele bir de zevkli bir dekorasyonu, açık alanı, aydınlık bir ortamı varsa saatlerce oturabilirim. Hafta sonu bu tanıma uygun bir kitap kafe bulduk. Kah sohbet ettik, kah kitap okuduk, kah gelen geçeni seyrettik. Tabii her kitabevi deneyiminde olduğu gibi yeni kitaplarla döndüm eve. Ne ara okuyacağım bunları diyerek kütüphaneye yerleştirdim. Okunacak o kadar kitap varken yine de almaktan geri duramadım. Neyse ki kızmıyorum bu alışkanlığıma. Hayıflandığım tek şey alma hızımın okuma hızıma yetişememesi o kadar.  

Haberin Devamı

 İzmir Kitap Fuarı

Bu arada İZKİTAP İzmir Kitap Fuarı 28 Ekim-6 Kasım 2022 tarihleri arasında gerçekleşiyor. Fuar yeri Gaziemir’deki yeni fuar alanı. Büyükşehir belediyesi belirli noktalardan servis kaldıracağını söylüyor. Yine de ne kadar etkili olacak ziyaretçi sayısında emin değilim. Eski fuar alanı, yani Kültürpark’ın içindeki alan daha iyi bir yerdi. Ulaşımı kolay, şehrin içinde, trafik telaşına girmediğin, düzayak gezdiğin, fuar sonrası bir arkadaşınla rastgele kafede oturup sohbet edebildiğin, kente ve kitap fuarının ruhuna denk bir yerdi. O nedenle Gaziemir’deki yeni fuar alanını sevemedim. Şehre uzak, ulaşımı zor ve salt bina varlığı ile bir parça ruhsuz geliyor bana. Yine de kitaplar için katlanacağız galiba.   

Haberin Devamı

Tüyap İzmir kitap fuarı da 11 Mart-19 Mart 2023 tarihleri arasında yapılıyor. Fuar alanı yine Fuar İzmir. İzmir Kitap Fuarının başarısı Tüyap İzmir Kitap Fuarına nasıl etki edecek bakalım?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder