Önce haksız sonra mağdur

Son 5 gündür gittiğim her yerde sorulan ve konuşulan tek konu Gülşen’in tutuklanması oldu. Aylar önce ekip arkadaşıyla şakalaşırken İmam Hatipliler için sarf ettiği sözler gündeme bomba gibi düştü. Haddini aşan bu şakaya tepki yağdı. Sosyal medyada Gülşen tutuklansın hashtag’leri açıldı. Bu linç girişiminin tutuklamayla sonuçlanmasını kimse beklemiyordu. Gülşen de hatasını anlayıp tepkiler sonrası gayet samimi bir şekilde özrünü dilese de sonuç değişmedi.

Muhafazakâr kesim bile Gülşen’in tutuklanmasına tepki gösterdi. Bu durum hepimizin vicdanını yaraladı. Ne kadar kadın kadının kurdudur dense de İlahiyatçı yazar Fatma Yavuz “Gülşen özür dilemeseydi kırgın kalırdım. Biz çıkınca öpüşür barışırız. Kolluk kuvvetleri aramızdan çekilsin. Tecavüzcülerin peşine düşsünler bizi rahat bıraksınlar” sözleriyle aslında kurdu değil, yurdu olduğunu da göstermiş oldu.

Oysa ötekileşmeden, ötekileştirilmeden birlikte ne kadar da güzelmişiz. Muhafazakarı-moderni her kesimden binlerce kadın Gülşen’i sarıp sarmaladı. Erkeğe gösterilen iltimasların, konu kadın bedeni olduğunda, kadının düşünceleri olduğunda özrünün bile bir işe yaramadığı bir kez daha anlaşılmış oldu.

Şiddet uygulayan, çocuğa tecavüz eden, hayvana eziyet edenler bile rahatça aramızda dolaşırken Gülşen’in özrünün affı bile olmadı. Cinsiyetçi yaklaşımın son kurbanı da Gülşen oldu. Geçtiğimiz perşembeden bugüne olayın gündeme geldiği ilk gün haksız, ikinci gün mağdur olan Gülşen’in cezaevinden çıktığında daha güçlü ve kahraman gibi karşılanacağı kesin.

KAZA ZAMMI

Geçtiğimiz haftayı oldukça hareketli geçirdik. Bir yandan Gülşen’in tutuklanması, diğer taraftan İbrahim Tatlıses’in kazası derken gündem oldukça yoğundu. İbrahim Tatlıses, Bodrum’da geçirdiği trafik kazası sonrası resmen ölümden döndü. Hayat ona ikinci bir şans daha verdi. Aracından çıkarılır çıkarılmaz apar topar hastaneye kaldırıldı. İki ayağı da alçıya alındı. Aynı gece Günay’da sahnesi vardı.

Hepimiz iptal olur diye düşünürken tekerlekli sandalyede, ayakları alçılı halde sahnede yerini aldı. Böyle büyük bir kaza geçiren birinin en az 24 saat müşahede altında kalması gerekmez mi? Nasıl izin verdiler hâlâ aklım almıyor. Hadi İbrahim Tatlıses ısrar etti. Ya dinlemeye gelenler tekerlekli sandalyede ayakları alçılı İbrahim Tatlıses’i izlerken ne düşündüler acaba. Empati yaptığımda ‘İnsanoğlu nereden nereye’ demeden edemedim. Bu arada ön masaların İbrahim Tatlıses’i yakından görebilmek için 20 bin TL ödediği söyleniyor.

Acının ve felaketin dozu arttıkça demek ki fiyat da o kadar artıyor. Keşke İbrahim Tatlıses bu kadar acele etmeseydi. Önce canını düşünüp, sonra sahneye çıksaydı.

YAPARSIN ŞEKERIM!

Evdeki televizyon 2 yıldır bozuk. Ne yalan söyleyeyim içimden ne tamir ettirmek geliyor ne de gidip yenisini almak. İzlemek istediğim program ve dizi olduğunda bilgisayarımı açıp izliyorum. Onun dışında uzun zamandır dijital işlere takılmış durumdayım. Özellikle de belgeseller ve insan hikayeleri müthiş. Koskoca hayatlar 6-7 bölümle anlatılmak istense de tadı damağınızda kalıyor resmen.

Son olarak büyük usta Haldun Dormen’in ‘Yaparsın Şekerim’ belgeselini izledim. 94 yıllık ömrüne öyle güzel dostlar, öğrenciler, anılar sığdırmış ki hani 40 bölüm çekilse izlerken kimsenin sıkılmayacağına eminim. Öyle renkli, öyle eğlenceli ki. Yaşadığı başarısızlıklar karşısında bile tekrar yeni bir sayfa açıp, yoluna devam etmeyi bilmiş.

Dostları onu tanımlarken ‘Zarafeti ve kibarlığı çaktırmadan da öğreten adam’ diye özetlemiş. Yani öyle bir okulmuş ki, toplumda yaşama kurallarını da öğretmiş. Bugünün büyük starlarının birçoğu onun okulundan başarıyla geçmiş. Belgeseli izlediğimden beri ne zaman olumsuz bir şey ile karşılaşsam içimden ‘Aman yaparsın şekerim’ derken buluyorum kendimi. Siz de kendinize ara ara bunu söyleyin. Emin olun iyi geliyor.

KULAĞIMA GELENLER

• Dün Demet Özdemir ve Oğuzhan Koç’un Sarıyer’deki Six Senses Hotel’de düğün töreni vardı. Oğuzhan, tören için kesenin ağzını iyice açmış. Nikah öncesi müstakbel eşi Demet Özdemir’e Bvlgari’den bir gerdanlık hediye etmiş.
• Hande Erçel, kazancıyla geçtiğimiz ay Kaz Dağları’ndan arazi almıştı. Söylenene göre organik tarıma merak saran Erçel, tüm emlakçılara uygun yer çıktığında haber vermeleri için haber salmış.
• Hande Yener, geçtiğimiz hafta yeni sahne kostümleri için Amsterdam’a gitmiş. Sahne şovları için birbirinden renkli ve ilginç kostümler almış. Tek bavulla gittiği Amsterdam’dan 10 bavulla dönmüş.