Sureler Secde Suresi Anlamı, Meali ve Diyanet Tefsiri (Secde Suresinin Türkçe ve Arapça Okunuşu)

Secde Suresi Anlamı, Meali ve Diyanet Tefsiri (Secde Suresinin Türkçe ve Arapça Okunuşu)

Paylaş
Secde Suresi Anlamı, Meali ve Diyanet Tefsiri (Secde Suresinin Türkçe ve Arapça Okunuşu)

Secde suresi, adını 15. ayette geçen Secde kelimesinden almıştır. Secde suresi 30 ayetten oluşur. Secde suresini okuyan kişilerin kabirlerinde ve kalplerinde büyük bir iyilik ile büyük bir nur olacağı rivayet edilmiştir. Bu kişileri Allah terk etmez ve ahirette de kendine yakın bir yerde bulundurur. Sizler için Secde suresi okunuşu (Türkçe ve Arapça) Secde suresi tefsiri, meali, fazileti ve anlamını detaylarıyla derledik.

Secde Suresi, adını 15. ayette geçen Secde kelimesinden almıştır. Secde Suresi 30 ayetten oluşur.

Haberin Devamı

SECDE SURESİ TEFSİRİ, MEALİ, FAZİLETİ VE ANLAMI

Secde suresini okuyan kişilerin kabirlerinde ve kalplerinde büyük bir iyilik ile büyük bir nur olacağı rivayet edilmiştir. Bu kişileri Allah terk etmez ve ahirette de kendine yakın bir yerde bulundurur. Kabir azabından korunmak isteyen kişilerin Secde suresini okumayı alışkanlık haline getirmeleri gerekir.

Secde suresinin 7 ve 9. ayetlerini bir kağıda yazarak cam kap içine koymak ve bu kabı da zemzem suyu ile doldurmak sudan da çocuklara içirmek gerekir. Aynı zamanda bu sudan yemeklere de koyulabilir. Bu sayede yemekler daha şifa verici olur ve çocuklar da daha iyi gelişir.

SECDE SURESİ TEFSİRİ

Hz. Peygamber’in geceleri Secde ve Mülk sûrelerini okumadan uyumadığına dair rivayetler bulunmaktadır (Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”,

Haberin Devamı

SECDE SURESİ KONUSU

Önceki sûrenin (Lokmân) sonunda Allah’ın birliğinin delillerine ve dünya hayatından sonra gelecek âhiret gerçeğine değinilmişti.

Bu sûreye de peygamberlere ve onların getirdiklerine iman konusuyla başlanmıştır.

Başta olduğu gibi sonda da ilâhî kudretin delilleri üzerinde düşünme çağrısına temel teşkil eden örnekler verilmiştir.

Öldükten sonra dirilmenin gerçek olduğuna dikkat çekilen sûrede hakiki müminlerin özellikleri ve kavuşacakları nimetlerle inkârcılıkta ısrar edenlerin karşılaşacakları cezalar üzerinde durulmuştur.

SECDE SURESİ OKUNUŞU (TÜRKÇE VE ARAPÇA)

Elif lam mim

Tenziylül kitabi la raybe fiyhi mir rabbil alemiyn

Em yekulunefterah bel hüvel hakku mir rabbike li tünriza kavmem ma etahüm min neziyrim min kablike leallehüm yehtedun

Allahüllezı halekas semavati vel erda ve ma beynehüma fı sitteti eyyamin sümmesteva alel arş ma leküm min dunihı miv veliyyiv ve la şefiy' efela tetezekkerun

Yüdebbirul emra mines semai ilel erdı sümme ya'rucü ileyhi fı yevmin kane mıkdaruhu elfe senetim mimma teuddun

Zalike alimül ğaybi veş şehadetil aziyzür rahıym

Ellezı ahsene külle şey'in halekahu ve bedee halkal insani min tıyn

Sümme ceal neslehu min sülaletim min maim mehiyn

Sümme sevvahü ve nefeha fiyhi mir ruhıhı ve ceale lekümüs sem'a vel ebsara vel efideh kaliylem ma teşkürun

Haberin Devamı

Ve kalu e iza dalelna fil erdı e inna le fı halkın cediyd bel hüm bi likai rabbihim kafirun

Kul yeteveffaküm melekül mevtillezı vükkile biküm sümme ila rabbiküm türceun

Ve lev tera izil mücrimune nakisu ruusihim ınde rabbihim rabbena ebsarna ve semı'na fercı'na na'mel salihan inna mukınun

Ve lev şi'na le ateyna külle nefsin hüdaha ve lakin hakkal kavlü minnı le emleenne cehenneme minel cinneti ven nasi ecmeıyn

Fe zuku bi ma nesiytüm likae yevmiküm haza inna nesiynaküm ve zuku azabel huldi bi ma küntüm ta'melun

İnnema yü'minü bi ayatinellezine iza zükkiru biha harru süccedev ve sebbehu bi hamdi rabbihim ve hüm la yestekbirun

Tetecafa cünubühüm anil medaciı yed'une rabbehüm havfev ve tameav ve mimma razaknahüm yünfikun

Fe la ta'lemü nefsüm ma uhfiye lehüm min kurrati a'yün cezaem bi ma kanu ya'melun

E femen kane mü'minen ke men kane fasika la yestevun

Emmelleziyne amenu ve amilus salihati fe lehüm cennatül me'va nüzülem bi ma kanu ya'melun

Haberin Devamı

Ve emmellezıne feseku fe me'vahümün nar küllema eradü ey yahrucu minha üıydu fiyha ve kıyle lehüm zuku azaben narillezı küntüm bihı tükezzibun(15. Ayet secde ayetidir.)

Ve le nüziykanehüm minel azabil edna dunel azabil ekberi leallehüm yarciun

Ve men azlemü mimmem zükkira bi ayati rabbihı sümme a'rada anha inna minel mücrimiyne müntekımun

Ve le kad ateyna musal kitabe fe la tekün fı miryetim mil likaihı ve cealnahü hüdel li benı israiyl

Ve cealna minhüm elmmetey yehdune bi emrina lemma saberu ve kanu bi ayatina yukınun

İnne rabbeke hüve yafsılü beynehüm yevmel kıyameti fiyma kanu fıhi yahtelifun

E ve lem yehdi lehüm kem ehlekna min kablihim minel kuruni yemşune fı mesakinihim inne fı zalike le ayat e fe la yesmeun

E ve lem yerav enna nesukul mae ilel erdıl cüruzi fe nuhricü bihı zer'an te'kili mihü en'amühüm ve enfüsühüm e fe la yübsırun

Ve yekulune meta hazal fethu in küntüm sadikıyn

Kul yevmel fethı la yenfeullezıne keferu iymanühüm ve la hüm yünzarun

Fe a'rıd anhüm ventezır innehüm müntezırun

Haberin Devamı

SECDE SURESİ TÜRKÇE ANLAMI

Elif Lâm Mîm.

Kendisinde hiçbir şüphe bulunmayan bu Kitab'ın indirilişi, âlemlerin Rabbi tarafındandır.

Yoksa "Onu Muhammed uydurdu" mu diyorlar? Hayır o, kendilerine senden önce hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için, doğru yolu bulsunlar diye Rabbin tarafından indirilmiş gerçektir.

Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş'a kurulandır. Sizin için ondan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?

Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir.

İşte Allah gaybı da görünen âlemi de bilendir, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.

O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı.

Sonra onun neslini bir öz sudan, değersiz bir sudan yarattı.

Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

(Kâfirler dediler ki:) "Biz toprakta yok olduktan sonra mı, biz mi yeniden yaratılacakmışız? Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkar etmektedirler.

De ki: "Sizin için görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz."

Suçlular Rablerinin huzurunda boyunlarını büküp, "Rabbimiz! (Gerçeği) gördük ve işittik. Artık şimdi bizi (dünyaya) döndür ki, salih amel işleyelim. Biz artık kesin olarak inanmaktayız" dedikleri vakit, (onları) bir görsen!

Eğer dileseydik herkese hidayetini verirdik. Fakat benim, "Andolsun, cehennemi hem cinlerden hem de insanlardan dolduracağım" sözüm gerçekleşecektir.

(Onlara şöyle denilecek:) "O halde bu gününüze kavuşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk. Yapmakta olduklarınıza karşılık ebedi azabı tadın."

Bizim âyetlerimize ancak, kendilerine bu âyetlerle öğüt verildiği zaman secdeye kapanan, kibirlenmeksizin Rablerine hamd ederek tespih edenler inanırlar.

Onlar, korkarak ve ümid ederek Rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de Allah için harcarlar.

Hiç kimse, yapmakta olduklarına karşılık olarak, onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez.

Hiç mü'min fasık gibi olur mu? Bunlar (elbette) eşit olmazlar.

İman edip salih amel işleyenlere gelince, onlar için, yapmakta olduklarına karşılık bir mükafat olarak Me'vâ cennetleri vardır.

Fasıklık edenlere gelince, onların barınağı ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde oraya döndürülürler ve onlara, "Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın" denir.

Andolsun, dönsünler diye biz onlara (ahiretteki) en büyük azaptan önce (dünyadaki) yakın azabı elbette tattıracağız.

Kim, Rabbinin âyetleri kendisine hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalimdir? Şüphesiz ki biz suçlulardan intikam alıcıyız.

Andolsun, biz Mûsâ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vermiştik. Sen de kitaba (Kur'an'a) kavuşma konusunda sakın şüphe içinde olma. Onu İsrailoğullarına bir yol gösterici kılmıştık

Sabredip âyetlerimize kesin olarak inandıkları zaman içlerinden emrimizle doğru yola ileten önderler çıkardık.

Şüphesiz Rabbin kıyamet günü, üzerinde ayrılığa düşmekte oldukları şeyler konusunda onlar arasında hüküm verecektir.

Yurtlarında gezip dolaştıkları nice nesilleri helak etmiş olmamız onlar için yol gösterici olmadı mı? Şüphesiz bunda ibretler vardır. Hâlâ duymayacaklar mı?

Görmediler mi ki, biz yağmuru kupkuru yere gönderip onunla hayvanlarının ve kendilerinin yiyeceği ekinler çıkarırız. Hâlâ görmeyecekler mi?

"Eğer doğru söyleyenler iseniz şu fetih ne zamanmış?" diyorlar.

De ki, "Fetih (Kıyamet) günü, inkar edenlere iman etmeleri fayda vermeyecektir. Onlara göz de açtırılmayacaktır."

Şimdi sen onlardan yüz çevir ve bekle. Şüphesiz onlar da bekliyorlar.