Aydan Durak Verem hastalığı ve bilinmeyen yönleri
HABERİ PAYLAŞ

Verem hastalığı ve bilinmeyen yönleri

Dünya Sağlık Örgütü geçtiğimiz günlerde 7,5 milyon kişiye verem tanısı konduğunu açıkladı. Hatta bu verinin 28 yıldır en yüksek seviyede olduğuna dikkat çekti. Bu açıklama sonrası verem mikrobu ve bulaşıcılığı tekrar gündeme geldi. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Hijran Mammadova, hastalığın zamanla tedavi edilmemesinin ölümle sonuçlanabileceğini söyledi ve dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Dünya Sağlık Örgütü, Küresel Tüberküloz Raporu'nda 2022 yılında 7,5 milyon kişiye verem tanısı konduğunu açıkladı. Bu verinin 1995'ten bu yana en yüksek seviyede olduğuna dikkat çekildi.

Haberin Devamı

Verem (tıbbi adı ile tüberküloz) hastalığı yüksek bulaştırıcılığı nedeniyle, sadece hastayı değil, tüm toplumu tehdit eden bir sağlık problemidir. İnsanlık tarihinin en eski hastalıklarından biridir. Verem genellikle akciğerleri etkileyen hastalıktır. Akciğerler dışında lenf nodları, kemikler, beyin, göz, bağırsaklar gibi vücudun hemen bütün organlarında hastalık yapabilir.

BELİRTİLER DEĞİŞİKLİK GÖSTEREBİLİR

Verem mikrobu daha çok akciğerlerde hastalık oluşturduğu için için belirtiler de daha çok akciğerlerle ilgili oluyor. Belirtiler kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte genellikle uzun süren, antibiotiklere yanıt vermeyen ateş, halsizlik, iştahsizlik, kilo kaybı, gece terlemesi, öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı şeklinde kendini gösterir. Lenf nodlarını etkilediği durumda ise o bölgedeki lenf nodlarında şişlik, kızarıklık, akıntı ola bilir. Hastalık gelişme riskinin en yüksek olduğu dönem ilk iki yıldı

VEREM SOLUNUM YOLUYLA BULAŞIYOR

Hastalığın etkeni “mycobacterium tuberculosis” adı verilen bir mikrobdur. Verem mikrobu hastalara solunum yoluyla bulaşır, genetik (ırsi) değildir.

Verem genellikle insanların bağışıklığının baskılandığı durumlarda hastalık yapar. Yaşlılık, Diyabet başta olmak üzere kronik hastalıklıklar, HİV, bazı romatizmal hastalıklar, İmmünolojik hastalıklar ve bu hastalıkların tedavileri sırasında kullanılan ilaçlar bağışıklığın azalmasına neden olmaktadır. Bağışıklığın azalmasında etkin rol oynayan bu faktörler, verem hastalığının gelişmesine uygun ortam hazırlamaktadır. Ayrıca doku ve organ nakilleri sırasında kullanılan bağışıklığı azaltıcı ilaçlar da etkenler arasındadır. Savaşlar, genel kıtlık halleri, ciddi sosyo-ekonomik krizler, doğal afetler verem hastalığının toplumda görülme oranlarını çok yükseltir. Göçler ve özellikle de hastalığa bağışıklık geliştirmiş toplulukların, toplumsal bağışıklığı oluşmamış toplulukların içine karışması verem hastalığını ve hastalığa bağlı ölümleri artırır.

Haberin Devamı

AKCİĞERİ DOĞRUDAN ETKİLİYOR

Daha çok akciğerleri etkilediği için akciğer grafisi ve gerekli görülmesi durumunda akciğer tomografisi bulguları veremden şüphelenmeyi sağlar. Akciğer dışındaki organlarda ya da lenf bezlerinde tüberkülozdan kuşkulanıldığında biyopsi alınması ve patolojik incelemeyle tanı konulmasının yanı sıra bu organlardan elde edilecek salgı, sürüntü ve akıntılardan, yine yukarıda bahsedilen yöntem ve kültürlerle, hastalığın teşhis edilmesi de mümkün olabilmektedir.

Haberin Devamı

Tüberkülin deri testi (TDT) veya PPD, Quantiferon kişinin daha önce verem mikrobu ile karşılaşıp karşılaşmadığını gösteren testlertir. Kişinin quantiferon testinin ve PPD sinin (+) olması verem hastası olduğu anlamına gelmez, sadece daha önce mikropla karşılaşan, vücudunda uyur durumda basillerin bulunduğu gösteren testlerdir.

Verem tedavisi için günümüzde çok güçlü ve etkin ilaçlar vardır. Ülkemizde tüberküloz tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar yıllardan beri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmakta ve hastalara Verem Savaşı Dispanserleri aracılığıyla ücretsiz dağıtılmaktadır. Mikropları etkili bir şekilde öldürmek için başlangıç tedavide en az dört ilacın aynı anda kullanılması gerekmektedir. Verem mikrobu, diğer mikroplara göre çok daha yavaş çoğaldığından, ilaçları çok daha uzun süre ve düzenli kullanmak gerekir. Yapılan balgam kontrollerinin sonuçlarına göre 2 veya 3 ay sonra ilaç sayısı azaltılacaktır. Tedavi süresi altı aydır. Fakat hasta ilaçlarını düzenli kullanmazsa ilaçlara karşı direnç gelişir. Dirençli tüberküloz dediğimiz bu hastalık tipinde tedavi çok daha zordur; çok sayıda ilacın 18-24 ay kullanılması gerekmektedir.İstirahat, özel beslenme, iklim ve sıkıntı-stres gibi unsurların verem tedavisinde çok da önemli olmadığı yapılan bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Tedavideki en önemli unsur; uygun ilaçların yeterli süre ve düzenli bir şekilde kullanılmasıdır.

VEREM MİKROBU UZUN SÜRE CANLI KALABİLİR

Verem bulaşıcı hastalıktır, mikrob hasta kişilerin öksürmesi, hapşırması, bağırması, konuşması sırasında havaya yayılan partiküllerin solumasıyla bulaşır. Verem mikrobu bulaşan her kişi mutlaka hasta olmaz, bunların çoğunda mikrob yıllarca uyur vaziyyetde bekler. Bağışıklık sistemi zayıfladığı zaman hastalık yapar. Bulaşma sadece solunum yolları ile olur. Kaşık, çatal, bardak, çarşaf, giysiler gibi eşyalarla verem mikrobu bulaşmaz. Verem mikrobu, güneş görmeyen ortamlarda havada uzun süre canlı kalabilir. Güneşte olan ultraviyole ışınları hızlı ve kısa bir şekilde verem mikrobunu öldürür. Bu nedenle insanların kalabalık olarak yaşadığı, havalanması yetersiz, güneş girmeyen ortamlar bulaşma daha yüksektir. Verem hastalığı zamanında tedavi edilmezse ciddi sorunlar doğurur, hatta ölümle sonuçlanabilir.

BULAŞMASI EN RİSKLİ KİŞİLER

Kaşık, çatal, bardak gibi yemek gereçleri, giysiler, çarşaflar gibi eşyalarla bulaşma olmaz. Verem mikrobu, güneş görmeyen ortamlarda havada uzun süre canlı kalabilir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları verem mikrobunu kısa sürede öldürür. Bu nedenle insanların kalabalık olarak yaşadığı, havalanması yetersiz, güneş girmeyen ortamlar bulaşma için en riskli ortamlardır.

Pandemi döneminde KOVID-19’un önlenmesi amacıyla kullanılan maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyum, KOVID-19’un yanı sıra verem bulaşının da önlemesinde etkin rol oynuyor. Bu tedbirler kendi sağlığımız kadar toplum sağlığı için de önemlidir.

YAŞAMLARININ BİR DÖNEMİNDE VEREM HASTALI OLABİLİRLER

Verem dünyada bütün kıtalarda ve ülkelerde vardır. Türkiyede verem savaşı dispanserlerinde verem tanısı alan kayıtlı hasta sayıları 1999 yılında 22.088 iken, 2005'te 20.535, 2017 yılında 12.046, 2019 yılında 11.401 olmuş. Başarıyla yürütülen tüberküloz savaşı sonucu kayıtlı tüberküloz görülme sıklığında, son 10 yıldır yıllık ortalama %5 düşüş gerçekleşmiştir.

2005 yılında toplam 20.535 hasta tespit edilmiş ve görülme sıklığı yüz binde 29,4 iken, 2017 yılında yüz binde 14,6’ya düşmüştür. Türkiye'de yılda yaklaşık 25-30 bin tüberküloz hastasının ortaya çıktığını tahmin edebiliriz. Aynı zamanda Türkiye'de 10 milyon ile 20 milyon arası bir nüfusun vücutlarında henüz hastalık oluşturmamış verem mikrobunun olduğu hesaplanmaktadır. Bu insanların % 5-10 yaşamlarının bir döneminde verem hastası olacaklardır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder