Dr. Mehmet Öz Güneşin cildime zarar verdiğini nasıl anlarım?
HABERİ PAYLAŞ

Güneşin cildime zarar verdiğini nasıl anlarım?

Haberin Devamı

Bazı insanlar güneşlenmeyi sever ve bronzken daha iyi göründüklerine inanırlar. Peki güneş ne zaman zararlı olmaya başlar? Yeteri kadar güneşte kalmak aslında sağlığımız için iyidir. Sahip olmanız gereken besin maddelerinin bazılarını oluşturur. Asıl sorun şu ki, ne zaman durmamız gerektiğini bilmiyoruz. Herkesin biraz güneşe çıkmaya ihtiyacı vardır.

Ben, günde 15-20 dakikaya kadar güneşte kalmayı öneriyorum. Yeteri kadar güneş ışığı olmadan vücut, kanserden ve olası yüksek kolesterolden korumaya yardımcı D vitaminini yeterli miktarda biriktiremez. Güneş, kolesterolü D vitaminine dönüştürür, böylece vücut kolesterolü yükseltmek için yeteri kadar güneş almadığında bunu anlar yani en azından biraz da olsa D vitaminine dönüştürülecek kadar kolesterol bulunur.

Bazı insanlar, güneş görmediği için depresyona girdikleri anlamına gelen mevsim değişikliklerine bağlı depresyon yaşar. Ölçülü şekilde güneşte kalmanın yararları var elbet, ama saatlerce güneşlenmek ciddi bir sağlık riski oluşturur. Korunma olmadan güneşin zararlı ultraviyole ışınları direk olarak cildinize nüfuz edip güneş yanıkları, cilt kanseri ve kırışıklığa neden olabilir.

Güneş kremleri cildinizi güneşin zararlı ışınlarına karşı bir kalkan görevi görür. Güneş kremi kutusunda yazan Güneş Koruma Faktörü (SPF), güneş yanıklarına neden olan UVB ışınlarını ne kadar engellediğine dayanılarak yazılır. Ben en az 15 faktörlü güneş kremi kullanmanızı öneriyorum. Birçok güneş kremi aynı zamanda derinin derinliklerine nüfuz ederek kırışıklık ve kansere neden olan zararlı UVA ışınlarına karşı da koruma sağlar.

Güneş Koruma Faktörü (SPF), UVA ışınlarından değil, UVB ışınlarından korumayı temsil eder ve bu faktör, kremin ikisine birden koruma sağladığını göstermez. Koyu tenli kişiler bir tür doğal SPF’ye sahip gibidir. Güneşe fazla maruz kalmak önemli besinleri ve vücudun ihtiyaç duyduğu diğer maddeleri etkisiz hale getirebilir ve daha koyu tenli kişilerdeki melanin onları bu kayıptan korur.

Siyahi kişiler çok fazla güneş gördükleri için kendilerini korumaya doğuştan uygundurlar. Ben güneşin zararlarının 20 yaşından önce etkisini göstermeye başladığını düşünüyorum bu yüzden çocukları güneşe fazla maruz bırakmamak çok önemlidir. Benim pratik çözümüm dışarı çıktığınızda gölgenizin kendinizden büyük olmasıdır bu da güneşin doğduğu veya battığı anlamına gelir. Sık sık güneş kremi sürmeyi unutmayın.

Cilt kanserinin başlıca üç türü


Cilt kanserinin başlıca üç türü vardır: bazal hücre, yassı hücre ve melanom. Hepsi farklı hücre türlerinden oluşur ve farklı huyları vardır. Bazal hücreler ve yassı hücreler derinin dış tabakasıyla sınırlıdır yani lokal olarak nüfuz ederler. Bunlar, kanserli büyümenin alınmasıyla tedavi edilebilir kanser türleridir. Bu iki cilt kanseri, güneşe maruz kalmayla bağlantılıdır. Ölüm riskiyle en çok bağdaştırılan cilt kanseri melanom ise en çok yayılan türdür ve etrafa sıçrar. Güneşe maruz kalmayla bağdaştırılmaz.

Ateş basmaları doğal yoldan nasıl kontrol edilir?

Ateş basmalarının çoğu 3 ila 5 yıla kadar kaybolur. İlle de ateş basmalarıyla uğraşmak zorunda değilsiniz ama eğer belirtiler yeterince hafifse hormonsuz terapi tekniklerini kullanarak kontrol edebilirsiniz. Östrojen, ateş basmalarını azaltmada yüzde 90 etkilidir ama diğer yöntemler de işe yarayabilir. Neden mi? Merkezi ısıtıcınızı kontrol edebilir ve damarlarınızı rahatlatabilirseniz damarların terlemeye neden olan bu zıtlığı ve genişlemesini engelleyebilirsiniz.

Meditasyon ve rahatlama teknikleri de ateş basmalarını azaltmada yardımcı olabilir. Nitrik oksit eksikliğinin etkisini azaltan derin nefes alma, östrojen dışında diğer bütün terapilerden daha etkilidir. Yoga, karından nefes almayı ve kan basıncı ve kalp atış hızını azaltmaya yardımcı olabilecek pozisyonları içerir. E vitamini yardımcı olabilir.

Çoğunlukla gözden kaçan bir şey ise: diyetinizdeki doymuş yağ miktarı. Doymuş yağlar yemekten sonra atardamarların daralmasına neden olur. Genişleme ve daralma arasındaki gelgitler de terlemelere neden olur. Daha az doymuş yağ daha az belirti demektir. Ayrıca düzenli nefes alma, karayılan otu, çuha çiçeği yağının ateş basmalarını azaltmaya yardımcı olup olamayacaklarını görmek için bunları denemeye değer.

Yiyecek hafızası nerede depolanır?

Beyindeki hipotalamusun hemen yanında, beslenme ve doyma kimyasallarının üretildiği yerde beynin ‘mammillary body’(fiziksel açıdan memeye benzedikleri için bu adı almışlardır) denilen bir bölüm vardır. Gıda belleği de burada depolanır. Acıktığınızın sinyalini aldığınız anda, aynı zamanda gıda belleğinize ve acıktığınızda canınızın hangi yiyecekleri istediğine ulaşıyor. Ayrıca dilin, dudakların ve ağzın hareketlerini kontrol eden beynin yan (parietal)bölgesi kilolu insanlarda, zayıf insanlara göre daha farklı çalışır. Beyin taramaları, şeker isteyen kilolu bir insanda bu bölgenin aktif hale geldiğini gösteriyor. Zayıf insanlarda ise şekerin duygusal yemede nasıl rol oynayabildiğini göstererek bu bölge hareketsiz kalır.

Krizler için acil durum yiyecekleri

Kötü yiyecekler, sadece içerdikleri maddeler yüzünden değil aynı zamanda çoğu başınıza dert açabilecek özellikleri olan pratik ve basit yiyecekler oldukları için kötüler. Başarılı bir acil durum beslenme planı yapmak için elinizin altında önceden hazırlanmış yiyecekler bulundurun. Böylece şekerli ve kalorili gıdalara saldırmazsınız:

Doğranmış sebzeler: Tercihiniz sebzeyi doğrayın, paketleyin, yiyin. Bebek havuç, çeri domates ve brokolinin hiçbir zararı olmaz. Ama bunlar yerine Meksika patatesi, şeker bezelye ve turuncu biber dilimlerini tercih ediyorsanız, onları da tüketebilirsiniz.

Sebze sote: Sebzeleri tercihinize göre seçebilirsiniz. Zeytinyağı ve doğranmış sarımsak veya kırmızı pul biber ya da bir tutam zerdeçalla soteleyin. Buzdolabına koyun ve ister meze gibi ister sıcak atıştırmalıklarınızın yanında kullanın.

Çorba: Haftada bir bol miktarda çorba yapın ve servis kaselerine koyarak buzdolabında saklayın. Akşam yemeğinden önce, açlığınızı hafifletmek için başlangıç veya ara öğün olarak tüketin.

Yulaf: Eğer zamanı dert ediyorsanız, bir hafta yetecek kadar pişirin. Bir haftaya kadar buzdolabında saklayabilirsiniz. Bazı kişiler için sadece pişmiş paket kağıdı kadar iştah açıcı olsa da tadı gerçekten güzeldir.

Diğer acil durum yiyecekleri: Her evin yangın söndürücü yiyeceklere ihtiyacı vardır; alevler gibi durmadan artan açlığınızı söndürebilecek yararlı yiyeceklere... Bir avuç badem, yerfıstığı, ceviz veya marketlerde hazır halde satılan önceden doğranmış meyve-sebze, kuru meyveler (kayısı, yabanmersini), soya fasulyesi işinizi görecektir. Şekersiz naneli nefes ferahlatıcılar da yiyecekleri daha az iştah açıcı hale getirerek iştahınızı kapatmaya yardımcı olabilir.

Cildiniz için çiçeklerin gücü

Kokuları ve güzel görüntülerinin yanı sıra çiçeklerin yüzyıllardır iyileştirici özellikleri de kullanılıyorlar. Çiçekler daha genç ve sağlıklı bir cilde ulaşmanızı sağlıyor. Güzellik ürünlerinizde aramanız gerekenler ‘doğa ana’da mevcut:

Kuru ciltler için lavanta: Cildinizin yağ bezleri, yağ üretmekten sorumludur. Yaşınız ilerledikçe daha az yağ üretirler ve cildiniz giderek kurur. Araştırmalara göre lavanta yağı kuru veya pul pul olmuş derilere iyi gelir. Gözleriniz, yüzünüz ve vücudunuz için kullandığınız nemlendirici kremlerde lavanta yağı olmasına dikkat edin. Cilt lekeleri için ekinezya: Bu çiçekli bitki, bakterileri öldürür ve kabarıklıkları azaltır. Yüzyıllar önce Amerikan yerlileri ekinezyayı ciltteki yaralar ve enfeksiyonları tedavi etmek için kullanırlardı. Yüz yıkama sabunları, maskeleri ve toniklerde ekinezya olmasına dikkat edin.

Egzama veya sedef hastalığı için gümüşdüğme: Gümüşdüğme, orta çağlardan beri kullanılmaktadır. İngilizcedeki adı feverfew, Latince’de ateş düşürücü anlamına gelen ‘febrifuge’ kelimesinden türemiştir. Saflaştırıldığında cildi yatıştıran ve pürüzsüzleştiren güçlü antienflamatuar bileşikler içerir. Nemlendirici ve temizleyici ürünlerde gümüşdüğme veya Latince adıyla, chrysanthemum parthenium olmasına özen gösterin.

Güneş hasarları için gül: Gül çiçekleri solduktan sonra ardında kuşburnu denen tohumlar bırakır. Kuşburnundan yağ elde edilir ve bu yağ antioksidanlar bakımından çok zengin olup güneş yanıklarını önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olur. Yüz serumları ve kremlerde kuşburnu veya rosa canina olmasına dikkat edin.

( 24.07.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır. )

Sıradaki haber yükleniyor...
holder