Giriş
Kırmızı Oda'nın Binnur Kaya'lı teaser'ı çıktığından beri yaşıyorum bu gel-gitleri. Önce 'ben bu diziyi kesin izlerim' dedim, sonra ikinci teaser'ın ardından 'amma da dram var bu izlenmez ya' dedim. Sonrasında bir akşam tesadüfen tv'de denk geldim izledim ve tekrar 'bu dizi izlenmez yahu insanın psikolojisini bozar bu' dedim. Ve en sonunda bir baktım ki ikinci bölümü seyretmişim, üçüncü bölümü seyretmişim ve heyecanla dördüncü bölümün fragmanına bakıyorum. Yani anlayacağınız bir yandan yüreğim kaldırmıyor, bir yandan da vazgeçemiyorum. Bir hafta aklım Meliha'da kalıyor, bir hafta Alya'da kalıyor. Başka bir hafta doktoru merak ediyorum. E artık kabul edeyim, dizinin tam olarak içine düşmüş durumdayım.
Farkındalığı daha yüksek diziler...
Belki biliyorsunuzdur dizi Dr. Gülseren Budayıcıoğlu'nun 'Madalyonun İç Yüzü' adlı kitabından uyarlama ve tamamen gerçek hikayelerden oluşuyor. Gülseren Budayıcıoğlu'nu mutlaka duymuşsunuzdur çünkü; baya bir izlenen 'Doğduğun Ev Kaderindir' adlı dizi de onun 'Camdaki Kız' adlı kitabına ait. Hatta geçen hafta yayınlanmaya başlayan 'Masumlar Apartmanı' da onun bir kitabına ait. Görüyorsunuz ya dizilerde yavaş yavaş bir devrim gerçekleşiyor. Artık içinde her türlü klişeyi barındıran diziler değil gerçek hikayelerden, herkesin kendinden bir parça bulabileceği, farkındalığı daha yüksek diziler tutuyor.
Tabii asıl konum dizilerin devrimi değil, bu dizinin sosyal medyada bir psikiyatrist tarafından nasıl görüldüğü... Aslında oldukça çok yorum var bu konuda ama ben olayı en iyi özetleyenle kısa keseceğim.O yorum da Psikiyatrist Arif Verimli'nin yorumu:
'Kırmızı Oda' Psikiyatri pratiğinin farkındalığı için güzel proje, Binnur Kaya muhteşem oyuncu, Gülseren Budayıcıoğlu'nu pek severim ama Hastam bir şey anlatırken şu mimikleri yaparsam o görüşme/muayene omnipotensini ve yararını yitirebilir...
https://twitter.com/arifverimli/status/1307418323882315776
Evet dizi iyi, hikayeler gerçek ve evet bu dizi psikolojik açıdan birçok farkındalığa sahip olmamıza sebep olabilir. Burda hemfikiriz ancak Arif Bey de biraz haklı sanki. Kırmızı Oda'da doktor doktor gibi değil de daha çok dert ortağı gibi çıkıyor karşımıza. Ama nedir biliyor musunuz? Belki budur diziyi bize izleten, sevdiren. Kim bilir? Belki de psikiyatrist değil de dert ortağı arıyoruz. Bizi dinleyen ve bir an için de olsa o anda sadece bize odaklanan birini arıyoruz. Olamaz mı? Olabilir?
Sosyal medyada Kırmızı Oda...
https://twitter.com/Mrssrs1/status/1307662310736048128
https://twitter.com/ayildizpdr/status/1307544287115202560
https://twitter.com/zelihaa56/status/1307056060507795461
https://twitter.com/betwinch/status/1307025171337883648
https://twitter.com/kirmiziodadizi/status/1307022127028203522
https://twitter.com/filmdenkare/status/1307054878074769408
