Giriş
Uzun bir süredir yeni bir tür istila etti sosyal medyayı, tik’ini tok’unu. Ne olduğu belirsiz bu sarıklı, takkeli güruh, akla hayale gelmeyecek, kendilerince fetva, bence saçmalık sergiliyorlar. Çoğu da ‘belaltı’ denilen konularla. Ne ile karşı karşıyayız farkında mısınız? Neler söylediklerini yazıp da onların ekmeğine yağ sürmeyeceğim. Ancak, bu furyadan en komik olanını yazayım artık. Genç bir fetvacı, tüm ciddiyetiyle, “Alafranga tuvaletleri kullanmayın, orda biriken suda şeytan yıkanıyor” diyordu. Benim gibi okuyan bir arkadaş da, güzel bir cevap vermiş; “Şeytan yok hoca efendi. Sizler ortaya çıkınca, o bile korktu ülkeyi terk etti.”
*
Her şeyin bir sonu vardır
Bir de olmadık yerde namaza duranlar var. Akan trafikte yolun ortasına seccadesini serenler mi dersiniz, toplu ulaşım araçlarında namaza duranlar mı dersiniz hepsi var. Bu da en yenisi. Bir grup tarikat üyesi, İzmir Atatürk Lisesi öğrencilerinin “dinsiz ve ahlaksız” olduğuna kanaat getirdikleri için, okul bahçesinde namaz kılmışlar. O kadar kişi okula nasıl girmiş onu da soruşturmak lazım tabii.
Bunların en kıdemlileri ise tebliğciler. Ama halkımız onlara alıştı. Gülüp, laf yetiştirip, yemeklerine devam ediyorlar. Velhasıl, kafalarına göre dini alet eden bu sapkınların da, bu laik ülkede mutlaka bir gün sonu gelecektir. Hep beraber o günü görmek dileği ile…
Yok olamaz!
Zafer Partisi’nin lideri Ümit Özdağ, kendisine yöneltilen “Kılıçdaroğlu aday olup kazanırsa, Türkiye’nin nasıl bir yol alacağını düşünüyorsunuz” sorusuna, “Türkiye iç savaşı başlar” diye yanıt verince büyük bir tepki çekti ya, ben de aşağıdaki haberi peşine ekledim.
Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Ayhan Akça, silahlı şiddetin 6 yılda yüzde 74 arttığını belirterek, “Çünkü, Türkiye’de halkın elinde 25 milyon silah var. Bireysel silahlanma giderek artıyor. En önemli cinayet nedeni silah. Bunu önlemek için gerekli yasal düzenlemeler hemen yapılmalıdır” demiş. “İnşallah” diyorum, hepsi bu.
Özgürlük arayışı
İran’da ahlak polisleri tarafından başörtüsünden saçı görünüyor diye katledilen Mahsa Amini için, protestolar her geçen gün, hemen her şehirde büyüyerek sürüyor. Protestocular zaman zaman silah da kullanan emniyet güçleriyle çatışıyor. İran’da kadınlar hem saçlarını, hem de toplumu özgürleştirmek için savaşıyor. Peki, sakallı karanlığın saltanatını kadınlar yıkabilir mi? Bence zor. Çünkü Ülkede her kesimi kapsayan bir ayaklanma değil. Bundan daha büyük eylemler bastırıldığı İran’da yönetim, “Bu bizim beka meselemizdir” diyor.
“Bu seçim çok önemli, öbür dünyaya gittiğimizde soracaklar.”
Tarım Bakanı Vahit Kirişçi
Unutmadan
Tarkan, 9 Eylül konseri için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı paranın 1 milyon lirasını, kadına şiddetin önlenmesi için çalışan, şiddete uğramış kadınlara psikolojik ve hukuki destek ve barınak sağlayan bir sivil toplum örgütü olan MOR ÇATI Kadın Sığınağı Vakfı’na bağışlamış. Büyüksün Tarkan.
