Işınsu Kestelli İki kritik sektörden bir iyi bir kötü haber
HABERİ PAYLAŞ

İki kritik sektörden bir iyi bir kötü haber

Her ülkenin üretimde, istihdamda, ihracatta öne çıkan sektörleri vardır... Türkiye açısından ihracatta en önemli sektörler ise otomotiv, hazır giyim ve tekstil, beyaz eşya, tarım ve gıda ürünleridir. Döviz geliri açısından turizmin de çok ayrı bir yeri vardır. İşte bu sektörlerden ikisi son dönemlerde kendinden sıkça söz ettiriyor. Ancak biri olumlu, diğeri olumsuz anlamda...

Önce iyi olandan söz edelim. Turizm hem yaşanan ve 11 kentimizi yıkan büyük afete hem yakın coğrafyamızdaki tüm gerilimlere rağmen doludizgin yoluna devam ediyor. 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde ağırladığımız toplam ziyaretçi sayısı 50.2 milyon kişiyi aştı. Tatillerinde Türkiye’yi tercih eden yabancı turist sayısı bu 10 ayda, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11.58’lik artış gösterdi. Turizm gelirlerinde ise 2023 Ocak-Eylül döneminde 42 milyar dolara ulaşıldı. Geçen yılın aynı döneminde ulaştığımız 35 milyar dolarlık gelirle kıyaslandığında, yüzde 20’lik bir artış elde edildi. Ayrıca, 2017’de 65 dolar olan kişi başı gecelik harcama rakamı, geçen yıl 89 dolar olurken, bu sene de artışını sürdürerek 100 dolara ulaşması bekleniyor.

Haberin Devamı

Turizmde Kovid-19 salgını sonrası yakalanan bu ivme gelecek adına da umutları artırmış durumda. Zaten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da 2028 gelir hedefini 100 milyar dolar olarak açıklayarak bunu resmen ilan etti.

Özellikle kültür turizmi, gastrocity projeleri ve ağırlık kazanan sürdürülebilir turizm yatırımları sayesinde üst gelir grubu turist sayısında yaşanacak artış ile birlikte bu hedefi gayet ulaşılabilir görüyorum.

TEKSTİLDE ALARM ZİLLERİ...

Ülke ekonomisinin bir diğer lokomotifi olan hazır giyim ve tekstilde ise son zamanlarda işler pek iyi gitmiyor. Sektörde geçen yıl başlayan daralmanın yol açtığı istihdam kaybı son 1 yılda 200 bin kişiye ulaştı. Bu 800 bin ila 1 milyon kişinin bu daralmadan direkt olarak etkilendiği anlamına geliyor. Ayrıca kapasite kullanımı da aynı sürede yüzde 50’ye yakın geriledi.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, işçi çıkarmalarda son noktaya gelindiği, bundan sonraki dönemde ise iflas, şirket kapanması ve konkordatoların görülebileceği uyarısında bulundu.

Haberin Devamı

Bu yılı yaklaşık 20 milyar dolar ihracat ile kapatması beklenen sektörde yaşanan sıkıntının ardında iç ve dış nedenler var. İç neden, deprem... Felaketten etkilenen 11 kent tekstil sektörünün yüzde 9’unu barındırıyordu; adeta yok oldu. Dış faktör ise küresel rekabette Türkiye’yi dezavantajlı duruma düşüren işçilik maliyetleri...

Kaya, bu durumu “350-400 dolarlarda olan işçilik maliyetlerimiz 900 dolarlara ulaştı. Eskiden yüzde 10-15 pahalı idik şimdi ciddi pahalı hale geldik” diyerek anlatıyor.

Çin’in ise uygulanan kısıtlamaları aşmak için üretimini farklı ülkelere kaydırdığına; Bangladeş, Vietnam ve Mısır’da yaptığı yatırımlarla hem vergi ve ambargoları aştığına hem de düşük maliyetli üretim ile Türkiye’yi rekabet edemez hale getirdiğine vurgu yapıyor.

Açıkçası tekstil de turizm gibi yoğun istihdam sağlayan, başta pamuk üretimi olmak üzere çok sayıda yan sektörü ayakta tutan önemli bir güç. Dünya hazır giyim ve tekstil pazarından yüzde 3.5 pay alan Türkiye’nin bu alanda elde ettiği büyük kazanımları mutlaka ve mutlaka koruması gerekiyor.

Haberin Devamı

TASARIMDA ELEKTRİK ETKİSİ

Otomotiv devleri art arda yeni ve çoğu elektrikli olan modellerini piyasaya sürüyor. Açıkçası otomobilde marka ve model meraklısı değilim. Konfor ve rahatlık ilk önceliğim. Ama yine de yeni modeller gözümü kamaştırıyor desem abartmış olmam.

Fosil yakut kullanan ve küresel iklim felaketinin ulaştığı noktada kritik rol oynayan eski araçlar daha büyük, daha hantal, daha kaba görünüyordu. Elektrikli modeller ise çok daha modern ve fütürist çizgilere sahip. Hatta çoğu, bir dönem hayli popüler olan uzay dizilerinden fırlamış gibi duruyor.

Bu büyük ve olumlu değişimin sebebi tam olarak nedir bilemiyorum ama ben bunu tasarımcıların artık geride kalmış bir dönemi temsil eden fosil yakıtlı araçların yükünden kurtulmasına bağlıyorum. Umarım bu değişim, yakın bir gelecekte kentleri sarmaya başlayacak olan çevreci binalarla mimaride de etkisini gösterir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder