Mehmet Coşkundeniz Oğuzhan mutlu size ne kardeşim?
HABERİ PAYLAŞ

Oğuzhan mutlu size ne kardeşim?

Oğuzhan Koç, sevgilisi Demet Özdemir’le geçen hafta sonu evlendi ama dedikoduları hâlâ bitmedi. O onu giymiş, bu bununla yakınlaşmış, gelinlikler şöyleymiş falan, bunlar hoş magazin dedikoduları. Okursun, geçersin. Ancak... İnsanların evlilik mutluluğuna gölge düşüren saçma sapan sözler bence dedikodu falan değil, düpedüz kötülüktür, düşmanlıktır. Biliyorsunuz Oğuzhan Koç, Eser Yenenler ve İbrahim Büyükak ile birlikte bir üçlü oluşturmuştu.

‘3 Adam’ diye program da yapmışlardı. O dönemde Eser Yenenler, Berfu Yıldız ile evlenmiş, şahitlikleri Oğuzhan Koç ile İbrahim Büyükak yapmıştı. Büyükak, Nurdan Beşen ile evlendiğinde de şahitleri bu iki arkadaşı olmuştu. Oğuzhan Koç’un düğününde şahitlikleri medya patronu Acun Ilıcalı ile yapımcı Faruk Turgut yapınca ‘kötücül’ insanlar ortaya çıktı. Ne yorumlar, ne yorumlar... Hele bir tanesi “Oğuzhan Koç’un tek ihaneti sevgililerine değilmiş” diye yazdı. Aklı sıra Koç’un bir önceki sevgilisi Zeynep Koçak’ın sözlerine gönderme yapıp dostlarına da aynı şekilde davrandığını vurgulamaya çalışmış.

Haberin Devamı

Düğünde Eser de var İbrahim de. Gayet neşeliler. Belli ki bu şahitlik konusunu aralarında konuşup halletmişler. Üstelik İbrahim yeni filmi “Özür Dilerim”de yine Oğuzhan ile oynuyor. Demek ki aralarında hiçbir sorun yok. Böyle bir yorum ‘kötülük’ten başka nedir? Kendi mutsuzluğunuzu başkalarının mutluluğu üzerinden haklı çıkarmaya mı çalışıyorsunuz?

Sosyal medyada hesabınızın olması, size başkaları hakkında hiçbir bilgiye dayanmayan karalayıcı yorum yapma hakkı vermiyor. “Keşke Oğuzhan’ın şahitliğini de Eser ile İbrahim yapsaydı” demek başka, Oğuzhan’ı dostlarına ihanet etmekle suçlamak başka. Ayıptır yahu!

KÖTÜCÜL MAGAZİN

Yukarıda yazdığım yorumu isminin içinde ‘magazin’ geçen bir hesap yapmıştı. Gazetecilikte 35 yılımı doldurdum. Mesleğin her kademesinden geçtim. Stajyer muhabir olarak başladım, şimdi de kuruluşundan beri görev aldığım POSTA’da her gün gazete yapmaya devam ediyorum. Tüm meslek hayatım boyunca karalayıcı, aşağılayıcı, kötücül magazinden nefret ettim. Magazinin konusu olan kişileri yaşlarıyla, görüntüleriyle, cinsel kimlikleriyle, sevgilileri ya da eşleriyle vurmaya çalışan haberlere karşı durdum.

Haberin Devamı

Bir dönem Türkiye’de gazeteler ‘nobran’dı, biliyorum. Ama epey düzelttik kendimizi. Şimdi aynı nobranlık sosyal medyada yaşanıyor. Ancak şunu söylemeliyim, magazin muhabiri arkadaşlarım canlarını dişlerine takarak çalışıyor. Hele yaz aylarında Çeşme’de, Bodrum’da, güneşin altında bir tek kare fotoğraf için saatlerce koşturuyorlar.

Bazı magazin ünlülerinin işini yapan arkadaşlarımıza karşı davranışı da aynı nobranlığı taşıyor. Bu davranış şekli de sadece işini yapmaya çalışan arkadaşlarımıza karşı ‘kötülük’ içeriyor. Magazinin ünlülere, ünlülerin de magazine ihtiyacı var. İşin gerçeği bu.

DUYGUSAL ZEKA

Hazır konu evlilikten açılmışken, ünlülerin evliliklerinin pek uzun sürmediğini belirtmem gerek. Bunun birçok sebebi var, daha önce yazdım. Ama evliliğin mutlu ve uzun olması için insanın ‘duygusal zeka’sını kullanması şart. Duygusal zeka olarak adlandırdığımız, karşı tarafı anlayabilme, algılayabilme ve aynı zamanda da kişinin kendi duygularını ifade edebilme becerisi çok önemli. Toplumumuzda kişileri duygusal ve mantıklı gibi iki gruba ayırıyoruz.

Haberin Devamı

Üstelik mantıklı olarak nitelendirilen kişilerden övgüyle, diğerlerinden de eleştiriyle söz ediyoruz. Oysa ki, alınan her kararın altında duygular yatar. İnsan kendisine yapılan bir harekete cevap vermeden önce duygularına başvurur. Duygusundan aldığı mesajla düşüncesini geliştirir, sonunda da bu düşüncesini eyleme döker. Bir evlilikte duygusal zekanın varlığı, uyumu o evliliği son derece olumlu etkilemekte. Empati; bir kişinin diğer bir kişinin yerine bir an için geçerek, onun gibi hissetme ve onun gibi algılama becerisidir.

Yani bir başkasının gözleriyle dünyaya bakmak ve bir başkasının duygularıyla bir an için yaşamaktır. Eşinin üzüldüğü her hangi bir olayı saçma bulan eş, eğer duygusal zekasını işin içine sokarsa, söz konusu olan üzüntünün hiç de saçma olmadığını farkeder. Kırıcı, yıpratıcı bir çok konuşmanın ve davranışın da bu şekilde önüne geçilmesi mümkün olacaktır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder