Oy’a tahvil

Yeni tartışmamız hayırlı olsun, Allah zihin açıklığı versin. Nedir konu: - Seçim ertelensin mi? Bakalım. Nalıncı keseri nasıl işleyecek?

“Ertelensin” ya da “Ertelenmesin” diyenler hangi makul gerekçeye sarılacak?

*

Makul gerekçe nedir? Depremde zarar gören veya kaybolan seçmen kütükleri mi? Milli İrade’nin uğrayacağı aritmetik dengesizlik mi?

Yoksa bölgedeki seçim güvenliği mi? Yoksa seçimi boykot falan mı?

*

Belki bunlar da var. Ama asıl gerekçe başkadır. Nedir? Bölgedeki 11 ilin “genelde” siyasi tercihi.

Vallaha, arşive bakarak, siz de diyebilirsiniz ki: - Ah ah, şu iller bizimdi, öteki iller onlarındı.

Yani: - Ertelenirse acaba bizimkiler mi kârlı çıkacak, yoksa ötekiler mi?

*

İşte... Nalıncı keseri böyle işleyecek. Ve elbet kendine yontacak. Verdiğimiz 40 bin can’ın daha acısı dinmeden, bu hesabı yapmışlardır bile. Yadırgamayın.

Depremin başlangıç tarihinden beri öyle ayıplar yapılmıştır ki, bu ayıp solda sıfır kalacak.

*

Kazanmak için her şeyi mübah gördüğümüze göre, bölgedeki milyonlarca oy’un artı-eksi akıbetini de düşüneceksiniz, bravo size...

Milli İrade denince, zaten akan sular duracak. Demokrasi böyle bir şey.

Oy’a tahvil serbest. İnsanüstü hizmetler de oy getirir, insanüstü engellemeler de. Çünkü vicdanlar yarışacak.

*

Özetlersek: Z Kuşağı’nın 6 milyon oyu nasıl size helalse, deprem bölgesi’nden gelecek milyonlarca oy da helaldir...

Yüzde 60’ı buldunuz demektir.

Utanacak ne var? Bitti bu iş.