Para basacaklar

6 Şubat’ta meydana gelen deprem sonrası tüm konserler durdu. Birçok sanatçı yaşanan felaketten sonra bayrama kadar sahneye çıkmama kararı almıştı. Konserlerini durduran sanatçılar yavaş yavaş Ramazan Bayramı için hazırlıklara başladı. Şimdiden bayramda giymek için modacılarına siparişlerini vermişler. Bu bayram Ebru Gündeş’ten Melek Mosso’ya kadar sanatçıların çoğu Kıbrıs’ta sahneye çıkacak, adeta para basacaklar. Bu arada sahne fiyatlarının da iki katını kazanacaklar. İşte size bayram zenginleri…

Kimi bir gün, kimi iki, kimi de bayramın üç günü sahne alıp para basacaklar. İşte liste: Linet Kıbrıs ve İzmir ’de sahne alacak, 2 günde 1.5 milyon kazanacak. Gülşen, Kıbrıs ve İstanbul 3 milyon; Özcan Deniz, Kıbrıs 1 milyon; Bülent Ersoy, Antalya ve Almanya’da sahneye çıkacak 2,5 milyon; Yıldız Tilbe, Kıbrıs 2 milyon; Koray Avcı, Kıbrıs 700 bin; Hadise Antalya’da tek konser verecek, 2.5 milyon kazanacak. Sibel Can, Kıbrıs 1.600 bin; Murat Boz, Kıbrıs 1 milyon; Melek Mosso, Kıbrıs 600 bin; Ajda Pekkan, Antalya 2 milyon; Sıla, İstanbul 600 bin; Ebru Gündeş, İstanbul ve Kıbrıs’ta sahne alacak ve 3 milyon kazanacak.

KESİN ÇOK SATACAK

Tam bir Ahmet Ümit hayranıyım. Okumadığım kitabı kaldı mı, sanmıyorum. Özellikle yarattığı başkomiser Nevzat karakteri sevdiğim kitap kahramanları içinde ilk üçün arasında. Yeni kitabı ‘Başkomiser Nevzat Tapınak Fahişeleri’ şu sıralar müstehcen bulunduğu için sansürlenmiş durumda. Kitap bundan böyle poşetler ve zarflar içinde satılacakmış. Dükkanların camlarında, raflarda gösterilmeyecekmiş.

Kitabın reklamı için el ilanı bile verilmesi yasakmış. Tüm bu yasak sıralamasını okuyunca “Demek ki bu kitap Ahmet Ümit’in en çok satan kitapları arasına girecek” diye geçti içimden. Dünyanın parasını dökse böyle büyük reklam yapamazdı. Çünkü neyi yasaklarsanız, ilgiyi ona yöneltirsiniz. Bu her zaman böyle. Yasaklar daima insanlara çekici gelir. Ve merak uyandırır. Ve böylece kendi reklamını yaptırır. Kitap şimdiden kendi reklamını yaptığına göre, Ahmet Ümit’e bir önerim olacak. Bu kitap için ayrılan reklam gelirini depremzedelere bağışlasın. Çünkü nasıl olsa bu yasaklarla kitap en çok satanlar arasında reklamsız, afişsiz, ilansız, bilbordsuz yerini alacak. Kitabı henüz okumadım. Ama şimdiden ben de kitabı okumak için sabırsızlanıyorum.

BELLİ Mİ OLUR

Demet Özdemir ve Oğuzhan Koç’un evliliğinde bir süredir sorunlar yaşadığını duyuyordum. Ne yalan söyleyeyim evlendiklerinde bu evliliğin 1 yılı dolduracağına da pek ihtimal vermemiştim. Neyse, umarım ben haksız çıkarım da barışırlar. Kimse bir evliliğin bitmesini istemez. Çiftin yakın dostları da barışı sağlamak için devreye girmiş durumda. Ama kulağıma gelen Demet’in boşanmakta çok kararlı olduğu yönünde. Oğuzhan da eşiyle barışmak ve gönlünü almak için elinden geleni yapıyormuş. Aşk bu belli mi olur.

Çok da büyük konuşmamak lazım. Bir bakmışsınız sosyal medyaya birlikte bir fotoğraf koyup barıştıklarını ilan etmişler. Veya tam tersi birlikte bir basın açıklaması yapıp boşanacaklarını açıklamışlar. Yani bunlar hassas dengeler. Bir tahminim yok mu tabii ki var. Yazıp ortalığı bulandırmamak için bu seferlik bana kalsın.

BU SÖZLERİ HERKES SÖYLÜYOR

Farah Zeynep Abdullah, 2020’de Batman’da İpek Er’e cinsel istismarda bulunup intiharına sebep olan Musa Orhan’a sosyal medyadan hakaret ettiği için 1.300 TL para cezasına çarptırılmış. Daha önce de Ezgi Mola hakaret ettiği için 7 bin TL ceza almıştı. Hazal Kaya, Melek Mosso da hakaret ettikleri için bu şahsın dava açtığı isimler arasında. İpek Er davası Musa Orhan’a gelir kapısı olmuş durumda. Yaptığı iğrençlik ve ölüme sebebiyetten ceza bile almazken, kendisine edilen hakaretleri paraya çevirmesi resmen akıl tutulması yaşatıyor insana.

İnsanın ne kalbi ne vicdanı dayanıyor artık. Failin serbest kalıp Ezgi Mola, Farah Zeynep Abdullah, Melek Mosso, Hazal Kaya ve birçok insanın söylediği sözler yüzünden ceza almaları akla da mantığa da sığmıyor. Çevremde kiminle konuşsam, Musa Orhan’a benzer sözler söylüyor. Ezgi’nin, Farah’ın, Melek’in, Hazal’ın sözlerinin altına imzasını atıyor.

Bana gelince... Bir medya kuruluşunu temsil ettiğim için aklımdan geçenleri burada yazamam. Ama olur da bir gün bu şahısla yüz yüze gelirsek dünyanın bildiği her dilde, en ağır cümleleri söyleyeceğimden kimsenin kuşkusu olmasın.