Türkiye kabına sığamıyor!

Üçüncü çeyrekte yüzde 8 büyüme, ekonomistleri bile hayrete düşürdü. Çin’den sonra en hızlı büyüyen ülke olarak rekor üstüne rekor kırmak, Avrupa ve ABD’nin krizden ağladığı şu günlerde, ülkenin üzerine kocaman bir nazar boncuğu takma arzusu yaratıyor insanda! Üstelik bu büyümenin sektörlere dengeli dağıldığı da açıklandı!

Bu müthiş büyümeye bakıp da tehlikeli olduğuna ilişkin çok derin ekonomik yorumlar yapacak halim yok, onları ekonomi sayfalarında arayın. Benim gördüğüm, bu büyümenin tüketim olarak halka yansıdığı. İnşaat sektörü, 2. Dünya Savaşı sonrası Almanya’yı hatırlatan bir hızla konut ve alışveriş merkezi yapıyor.
[[HAFTAYA]]

Bunlar boş da kalmıyor: Konutlar da alışveriş merkezleri de doluyor. Sabah işe gelirken otogarın yanında mantar gibi çıkıvermiş iki büyük otele bakıyordum: Arkasında eğlence parkı, alışveriş merkezi ve gözlerime inanamadım; Esenler’e Vakko gelmiş! Yüzde 8 büyüme gerçektir arkadaşlar. Esenler’e Vakko geldiyse gerçektir!

Erzurum uçuyor

Hafta sonu Erzurum’daydım. ÜNİVERSİAD’dan bu yana geçirdiği hızlı değişime hayretler içinde kaldım. Şehre adeta sihirli bir el değmiş. Işıl ışıl, gece saat dokuzda herkes sokakta. “Ne var şaşacak” demeyin, bir doğu ilinden ve -10 derece soğuktan bahsediyorum!

Atlama Kuleleri, Erzurum’un simgesine dönüşmüş. Halk seviyor, kulenin tepesine yapılan kafeterya dolup taşıyor, insanlar çay içip kızarmış patates yiyerek atlayış yapan sporcuları seyrediyor. İlk kez yakından görüyorum... Bu sporu yapan gençlerin hepsi zargana balığı gibi, uzun ve nasıl ince!.. Başka türlü uçulmuyor demek ki! Buz hokeyi salonunda çarşaflı kadınlar küçücük çocuklarını getirmiş, antrenman izliyor.

Lüks oteller açılıyor

Erzurum bölgenin yıldızı olmuş ama daha da gelişecek. 50 bin öğrencisi olan üniversitesine ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın sektörde kenti uçurmasına şimdi de spor ile turizm ekleniyor. Palandöken’de yeni açılan 450 odalı XANADU Beyaz Kar Oteli için 50 milyon dolar yatırım yapılmış. Otelin iç mimarisi, SPA’sı dünyadaki örneklerini kıskandırır.

Bizde kar otelleri ‘bir kişi kayan, üç kişi otelde oturan’ ailelere hitap ettiği için burası şık bir şehir oteli gibi de olmuş. Zaten şehir yürüme mesafesinde. Yakında Erzurumlu kadınlar burayı spor kulübü, altın günü, kına gecesi için mekan tutarlar. Şehrin bu kadar yakınında kar oteli lüksü dünyanın hiç bir yerinde yok, ama kent zaten 2000 metrede, yani dağda! Yerimiz dar, ekonomiye dönersek, bu sonuçlarla AKP iktidarı ne kadar övünse az, kimse de yerinden kıpırdatamaz.

Tahliyeler örnek olsun!

Şike sanıklarından bir kısmının salıverilmesine karar verilmesinin ardından gazetede ciddi bir dalgalanma yaşandı. Kiminin çok haksız yere tutuklu olduğu da iddianamenin yayınlanmasıyla ortaya çıkmıştı. Ama bu süratin, bu iyi niyetin ve adaletin hızlı işleyişinin memlekette tutuklu başkaları için de geçerli olmasını dilemekten başka ne geliyor elimizden?

Milletvekili seçilmiş bir gazeteciden tutun da neyle suçlandığı bile belli olmayan profesörlere, “Ben o dönemde doğum yapmıştım, ne darbesi, sadece çocuğumla ilgileniyordum” diyen kadın subaydan “Söz konusu iki yıl boyunca Washington’da görevliydim, Türkiye’ye yoktum bile!” diye savunma yapan albaya ve sırtında poşi olduğu için hala tutuklu yargılanan delikanlıya, o kadar çok kişi tahliye bekliyor ki!

Yine de ‘şok, şok, operasyon, gözaltı, tutuklama’ haberlerinden sonra bu ‘şok, şok, şok, tahliye’ haberi çok iyi geldi, itiraf etmeliyim. Adaletin işlemesi konusunda en çok eleştirilen ve can yakan, tutuklu yargılanma. Tutukluluğun cezaya dönüşmesinin sadece futbolla sınırlı kalmamasını, diğer davalara da yansımasını dileyelim. Memleket yerinde durur, hiç bir şey olmaz!