Giriş
Yürüyüş yaparken 1 avuç tüketin: Diyabet riskini ortadan kaldırıp, kan şekerini düzenliyor! Kanserli hücreleri temizleyen besin
Diyabet hastalığını önlemek, kalp sağlığını korumak ve kanserli hücrelere savaş açmak için hem beslenmenize hem de günlük hareket miktarınıza dikkat etmeniz gerekir. Her gün yapacağınız tempolu yürüyüşler sayesinde ve sağlık beslenme ile vücut sağlığınızı koruyabilirsiniz. Ayrıca bazı besinler var ki diyabet riskini tamamen ortadan kaldırıyor.
Ülkemizde favori kuruyemişlerin başında gelen ayçekirdeği, kolesterol düzenlemeden metabolizma hızlandırıcı etkisine kadar pek çok konuda insan sağlığına sayısız fayda sağlıyor.
Ayçekirdeğinde bulunan sağlıklı yağ asitleri, özellikle linoleik asit (omega-6) ve oleik asit (omega-9), kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Bunlar, vücutta iltihabı azaltıcı etkiler gösterir ve kan damarlarının sağlığını korumada önemlidir. Ayrıca, E vitamini kardiyovasküler sağlığı destekleyen önemli bir antioksidandır ve damar tıkanıklığı ile savaşabilir.
Lif açısından zengin olan ayçekirdeği, kolesterol emilimini azaltarak ve karaciğer tarafından daha fazla kolesterolün atılmasını teşvik ederek kolesterol seviyelerinin düzenlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca fitosteroller içerir ki bu bileşikler de kolesterolün emilimini engelleyebilir.
Selenyum, vücutta glutatyon peroksidaz enzimi için gerekli bir mineraldir ve bu enzim hücreleri oksidatif hasardan korur. Bakır ise demir metabolizması için önemlidir ve antioksidan enzimlerin işlevine yardımcı olur.
B grubu vitaminleri özellikle B1 (tiamin) ve B5 (pantotenik asit) metabolizma sürecinde rol alarak vücuttaki karbonhidrat, yağ ve proteinlerin enerjiye dönüştürülmesinde kilit role sahiptir.
Magnezyum, kalsiyumun kemikler tarafından emiliminde önemli bir rol oynar ve kemik yoğunluğunun korunmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, magnezyum kas fonksiyonu için de kritiktir ve kas kramplarını önleyebilir.
Protein, vücuttaki hücrelerin yapısının temel taşıdır ve kas dokusunun onarılması ve büyümesinde önemli bir role sahiptir. Ayçekirdeği, kaliteli ve bitki bazlı bir protein kaynağı olarak öne çıkar.
Diyet lifi bağırsak hareketlerini düzenler ve sağlıklı bir sindirim sistemi için önemlidir. Ayçekirdeği, bağırsak sağlığını destekleyen ve kabızlık riskini azaltan yeterli miktarda lif içerir
Magnezyumun yanı sıra B6 vitamini de sinir sistemi sağlığı için önemlidir. B6 vitamini, nörotransmitterlerin (sinir hücreleri arasında mesaj taşıyan kimyasallar) sentezinde rol oynar ve duygudurumun dengelenmesine katkı sağlar.
Zengin E vitamini içeriği sayesinde ayçekirdeği, cilt hücrelerinin korunmasına yardımcı olur ve UV ışınları ve diğer çevresel zararlara karşı bir koruma sağlar.
Ayçekirdeğindeki selenyum ve çinko gibi mineraller bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudun enfeksiyonlarla mücadelesine yardımcı olur.
Araştırmalar, ayçekirdeğinin kan şekerini düzenleme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Magnezyumun tip 2 diyabet riskini azaltabileceğine dair kanıtlar vardır.
Selenyum ve E vitamini gibi antioksidanlar, vücudu kansere neden olan serbest radikallerden koruyabilir. Bazı çalışmalar, yüksek selenyum alımının bazı kanser türlerinin riskini azaltabileceğini öne sürmektedir.
Ayçekirdeği yüksek lif ve protein içeriği sayesinde tokluk hissi verebilir ve bu da aşırı yeme isteğini kontrol etmeye yardımcı olabilir. Ancak yüksek kalori içeriği nedeniyle tüketim miktarına dikkat etmek önemlidir.
İŞLENMEMİŞ OLMASI ÖNEMLİ
Ayçekirdeğinin bu faydalarından tam olarak yararlanabilmek için, işlenmemiş, tuzsuz ve kavrulmamış formda tüketilmesi önerilir. Ayçekirdeği, salatalara, yoğurtlara serperek veya yemeklere ekleyerek çeşitli şekillerde diyetinize dahil edilebilir.
Sağlıklı bir vücuda sahip olabilmek için beslenme düzenine dikkat etmeniz kadar günlük hareket miktarınızı da önemsemeniz gerekir. Düzenli egzersiz ve yürüyüşlerle hem kaslarınızı çalıştırabilir hem de vücut sağlığınızı koruyabilirsiniz. Her gün yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirmek için bu adımları mutlaka takip edin.
YÜRÜYÜŞ RUTİNİNİ KENDİNİZE UYGUN BELİRLEYİN
Kendinize bir yürüyüş rutini belirleyin. Günde 30 dakika veya 40 dakika olsun, rutininize bağlı kalın. Bir seferde 30 dakika yürüyemiyorsanız, günde küçük kısa yürüyüşler planlayın. Vücudunuzu düzenli bir süre boyunca bu fiziksel aktiviteye sokmak, vücudunuzun faydalarını istikrarlı bir şekilde almasına yardımcı olur.
YÜRÜMEDEN ÖNCE ISINMAK ÖNEMLİ
Yürüme, düşük yoğunluklu bir egzersiz gibi görünebilir. Ancak yürüyüş seansından önce ısınmanın gerekli olduğunu bilmeniz gerekir. Yürüyüşe çıkmadan önce gerinmelisiniz. Bacak kaslarınızı, baldırlarınızı yaklaşık 10 dakika gerin. Esnemek için kendinizi zorlamayın. Bunu kolaylıkla yapın. Acele etmeyin ve yavaş bir hızda yapın.
YÜRÜRKEN DURUŞUNUZU KORUYUN
Yürürken başınızı dik tutun, dik durun, sırtınızı güçlendirin, omzunuzu aşağıda ve geride tutun. Yürürken kamburlaşmayın, kamburlaşmayın veya öne eğilmeyin, çünkü bu size yarardan çok zarar verecektir. Vücudunuzu rahat tutun, gevşetin ve kolaylıkla yürüyün. Stres altında yürümeyin. Yürürken orta yoğunlukta bir adım atın.
KOLLARINIZI HAREKET ETTİRİN
Yürümenin en iyi yolu, ellerinizi ve kollarınızı nazikçe sallamaktır. Yürürken sadece dirseklerinizin altındaki ellerinizi değil, omuzlarınızın da hareket ettiğinden emin olun. Kolları vücuda paralel olarak sallayın, çapraz olarak değil. Kollarınızı kasıtlı olarak çok yükseğe sallamayın.
ADIMLARI DÜZGÜN ATIN
Doğru yürüme yolu, adım atmanın doğru yolunu bilmektir. Topuktan ayağa bir adım atın. Bu, önce topuğunuzla yere vurmak ve ardından ayaklarınızı parmak uçlarına kadar yuvarlamak anlamına gelir. Bir sonraki adım için parmağınızla itin. Ayak parmaklarınızla bir adım başlatmayın.