Hakan Çelik Kürt meselesinde ihtimaller üzerine
HABERİ PAYLAŞ

Kürt meselesinde ihtimaller üzerine

Türkiye, PKK terörünü bitirmek, akan kanı durdurmak ve Kürt meselesine kalıcı bir çözüm getirmek için tarihi bir fırsat yakaladı. Belki yüzde yüz çözümü sağlamak mümkün olmayabilir ancak ilk kez bu kadar yol alındı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in altını çizdiği gibi “Eğer bir başarı sağlanacaksa bundan bütün Türkiye kazançlı çıkacak; yok tersi olursa iktidar partisi zarar görecek”. Bu ifade, atılmakta olan adımların hükümet açısından nasıl önemli bir siyasi risk içerdiğini gösteriyor.

Haberin Devamı

Bağımsız milletvekili Leyla Zana, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi sonrasında ‘Erdoğan’ın bu sorunu çözeceğine inancını’ dile getirmişti. Nitekim Başbakan Erdoğan, büyük cesaret gösterip elini taşın altına koydu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu konuda TBMM’de yapılacak reformlara tam destek veriyor, cesur ve motive edici açıklamalar yapıyor. Asker geçmişte olduğu gibi salt bölünme refleksiyle hareket edip süreci sabote edecek bir tutum içine girmiyor. Sivil toplum büyük oranda destek veriyor. Medya aynı şekilde. Doğu ve Güneydoğu illerimizdeki aydınlar ve kanaat önderleri toplantı üstüne toplantı yapıyor. CHP, hükümetin atacağı samimi adımların arkasında olacağını ilan etti.

[[HAFTAYA]]

BDP bizzat görüşmelere katılıyor. İmralı’da Abdullah Öcalan ile yürütülmekte olan görüşmelerde belli bir ivme yakalandı. “Çözüm yakın” demek için erken ama psikolojik eşik aşılıyor. Zira bundan 10 yıl önce böyle bir görüşmeyi kamuoyuna anlatmak imkânsız olabilirdi. Toplumun farklı kesimleri akan kanın durması ve Türkiye’nin terör belasından kurtulması için hükümetin atacağı adımların arkasında duruyor. Kalıcı barışa giden yolda başka neler yapılabilir? Sırada 4. yargı paketi, yerel yönetimlerin demokratikleştirilmesi ve daha fazla özgürlük tanınması, anayasal vatandaşlık tanımı ve devletin bütün etnik gruplara eşit mesafede yaklaşmasını güvence altına alacak düzenlemeler var.

Bunlar zaten aslında Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde yapılması gereken reformlar. AB Bakanı Egemen Bağış da bunun altını çiziyor. Peki, önümüzdeki en büyük risk ne? Terör rantı ile beslenen PKK içindeki grupların sabotajı ve üçüncü ülkelerin müdahalesi, en büyük tehlike olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye, hemen yanı başında İran, Irak ve Suriye’den kaynaklanan istikrarsızlık çemberinin ortasında. Diğer taraftan Abdullah Öcalan’ın kişisel planıyla BDP- PKK- Kandil üçgenindeki istek ve beklentilerin örtüşmeyebileceği, hatta çatışabileceği ihtimali bu sürecin tamamen sıfırlanmasına neden olabilir. 3 seçimin yapılacağı 2014’te Kürt meselesi adına bir adım atabilmek çok güç. Bu nedenle 2013 baharına kadar geçecek olan zaman Türkiye’nin geleceği açısından hayati önem taşıyor.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder