Hayatımızda yer edinen yeni nesil gıdalar

Zaman zaman bazı besinler ilk kez keşfedilmiş ve daha önce hiç bilinmiyormuş gibi karşılanarak ön plana çıkarılabiliyor. Bu besinler hakkında söylenen etkilerin tamamen yanlış olmamakla birlikte hiçbir besinin tek başına mucize etkiler yaratmadığına ve tek başına yeterlilik sağlayamadığına dikkat çeken Sağlıklı Yaşam Yöneticisi Diyetisyen Sibel Mumcu, “Yine de bu besinlerin yararlarını bilmek, tüketmek istiyorsak sihirli etkiler beklemeden sağlıklı beslenme alışkanlıkları içine adapte ederek dengeli bir şekilde tüketmeyi öğrenmek gerekiyor” dedi. Glisemik indeksi düşük, protein değeri yüksek (16,5gr/100gr), diyet lifi için iyi bir kaynak, mineraller, vitaminler ve biyoaktif bileşenler gibi önemli mikro-besinsel bileşenleri yeterli ve dengeli miktarda içeren son zamanların gözde tahıllarından biri. Glüten içermediği için çölyak hastaları tarafından da tercih edilmektedir. E vitamini ve folik asit içeriği zengindir. Sahip olduğu biyoaktif bileşenlerin, kan kolesterolünü düşürdüğü, kanser hücrelerinin gelişimini engellediği, toksinleri yok ettiği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve kardiyovasküler hastalıkları önleyebildiği bilimsel çalışmalarda gösteriliyor. En çok salatalara eklenerek tüketilirken pilav, çorba, köfte, dolma gibi yemeklerde de diğer tahıllarla değiştirilerek tüketilebilir. Chia tohumu sıvılarla karıştırıldığında jelleşerek şişen ve bu özelliği ile iştah üzerinde baskı yaratması nedeniyle gözde olan besinlerden biri. Günde 2 yemek kaşığı tüketilen chia tohumu sağlıklı bir kişinin günlük alması gereken lif miktarının yüzde 40’ını karşılayabiliyor. Bu yüksek lif içeriği tokluk hissini arttırıyor, tatlı isteğini baskılıyor. İster yoğurdunuza ister çorbalarınıza ya da birçok besin grubuyla birleştirerek çok lezzetli tarifler hazırlayıp tüketebileceğiniz bu tohumlar, kan şekerini dengeler ve bağırsak yapısını temizleyerek çalışmasını düzenler. Kalsiyum açısından zengin olduğu için özellikle veganlar, vejetaryenler ve süt ürünlerini tüketmeyenler için alternatif bir kalsiyum kaynağı olabilir. Besin öğeleri, vitamin ve mineraller açısından zengin olsa da tek başına zayıflatan bir besin olmadığı unutulmamalı. Protein miktarı ve lif içeriği diğer tahıllara göre daha yüksektir ve diyet yapanlar tarafından sıklıkla tercih edilmeye başlandı. Bu nedenle tarifelerde tahıllarla değiştirilerek kullanımı gittikçe yaygınlaşıyor. Çoğunlukla ekmek, salata, makarna-erişte yapımı, dolmalar, çorba vb. tarifelerinde kullanımına rastlanıyor. Glüten içermediği için glütene hassasiyeti olanlar ve çölyak hastaları için iyi bir besin kaynağıdır. Karabuğday ile yüksek kan basıncı ve kolesterol riskinin azaltılması arasında da olumlu bir ilişki vardır. Yüksek magnezyum içeriği ile kan damarlarını rahatlatan ve kan akışını düzenleyen etkiler gösterir. Yine yüksek lifli yapısı ile bağırsakların düzenlemesi ve açlık duygusunu bastırmadaki etkisi ile obezite üzerinde etkilidir. C, E ve B6 vitaminleri ile potasyum, lutein, demir, magnezyum ve folat kaynağıdır. İçerdiği enerjinin yüzde 85’i yağlardan gelir. Özellikle salata ve sandviçlerde kullanır. Yapısındaki yağların büyük kısmı tekli doymamış yağ asitlerinden oluşur ve bu yağ asitleri kan kolesterol seviyesinin yükselmesini önleyerek kardiyovasküler hastalıklar için iyi doğal ilaç vazifesi görür. İçeriğindeki beta-sitosterol kolesterol seviyelerini düşürmede, glutatyon kanser oluşumuna karşı koruyuculukta etkilidir. C ve E vitamini, vücudu serbest radikallerin tahribatına karşı korur, erken yaşlanmaya yol açan zararlı maddeleri yok eder. B6 vitamini, katarak ve gözde oluşabilecek dejenerasyonlardan korur. Potasyum, kan basıncının kontrolü ve düzenli kalp atımı ve sağlıklı bir sinir sistemi için önemlidir. Avokado pişirildiği acı bir tat oluştuğu için daha çok taze olarak tüketilir.